menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Konkordatolar ticaret hayatının bir gereği mi?

16 0
22.01.2025

Yılmaz SEZER

Serbest Kürsü

Ticaret hayatının evrensel kuralları, özellikleri olduğu gibi, ülkeden ülkeye, bölgeden bölgeye değişen özel kuralları ve esasları da bulunmaktadır. Örneğin ülkemizde ticaret hayatı müteşebbislerin çalışkanlıkları, risk alma konusunda istekli olmaları ve kısıtlı sermaye imkânları ile yapılmaktadır. Müteşebbislerin risk alma, çok çalışma isteği ve özelliği ticaretin dinamizmini oluşturmakta, ticari hayata olumlu yönde katkı sağlamaktadır. Sermayenin sınırlı olması ise ülkemizde ticaretin en büyük handikapı olarak karşımıza çıkmaktadır. Sermayenin sınırlı olması, işletmelerin öz kaynaklarının yetersiz olması sonucuna yol açmaktadır. Bundan dolayı da işletmeler dış kaynaklara yönelmektedirler. Tabii ki dış kaynakların kullanımı deyince 1’inci sırayı bankalar, yani finans sektörü almaktadır. İşletmeler sınırlı sermayenin getirdiği olumsuzlukları bankalardan kullandıkları kredileri ile gidermeye çalışmaktadırlar. Hatta bu durum öyle bir boyuta ulaşmış durumda ki çoğu işletme, finansman yüküne aldırmadan bankalardan kullanmış olduğu krediyi, adeta özkaynağı gibi görüp böyle davranmaya ve böyle yaşamaya alışmıştır. Yani ülkemizde banka kredisi, işletmelerin özsermayesi niteliğini almış bulunmaktadır.

Bu durum ülkemizdeki ticaretin en hassas noktasını oluşturmaktadır. Özellikle birkaç yıldır olduğu gibi, ekonomik dalgalanmaların yaşandığı, finansmana ulaşmanın zor ve çok maliyetli olduğu dönemlerde bu durum işletmeler için adeta bir kâbusa dönüşmektedir.

Aslında ülke olarak yaşadığımız, içinde bulunduğumuz ekonomik ortamda tam olarak bu şekilde açıklanabilir. Ekonominin kötü gitmesi, kredi maliyetlerinin artması ve krediye ulaşmanın çok zor ve maliyetli olması işletmelerin sıkıntıya düşmesine, konkordatoların zirve yapmasına ve iflas eden işletme sayılarındaki ciddi artışa neden olmaktadır. Bu durumda işletme sahiplerinin çalışkanlığı ve risk algısının yüksek olması işletmeleri kurtarmak için tek başına yeterli olmamaktadır.

IMF, 16 Haziran 2023 tarihli yayınladığı raporu ile ülkemizin zombi şirket sayısı sıralamasında dünyada 1. sırada bulunduğunu açıklamış bulunmaktadır. (Zombi şirket, faaliyet geliri ile giderlerini karşılayamayan, katma değer üretemeyen şirketlerdir.) Ülkemizde zombi şirket sayısının bu kadar yüksek olmasının sebebi olarak, yukarıda açıkladığımız gibi, sermaye birikiminin istenilen/yeterli seviyeye ulaşmaması gösterilebilir. Tabii bu durum, ticaret hayatımızın da kırılgan olduğu ve risk içerdiğinin de önemli bir göstergesidir. Çünkü bu şirketler gerekli sermayeden yoksun ve iflasa yakın şirketlerdir. Bu durum ticaret hayatı için hem yüksek risk........

© Ekonomim