Anonim şirketlerde kâr payı nasıl dağıtılıyor?
GAMZE MÜGE KAN - KYO LEGAL ORTAK AVUKATI
Bir şirketin hissesine sahip olmak, kağıt üzerinde bir ortaklık olmaktan öte bir dizi hak sunan yasal bir statü anlamına geliyor. Bu hakların başında da şirketin kazancından pay alma hakkı geliyor. Ancak bu payın ne zaman, ne kadar ve hangi koşullarda dağıtılacağı, yasalarla ve şirketin kendi iç kurallarıyla sıkı sıkıya belirlenmiş durumda.
Kâr payı hangi kaynaklardan geliyor?
Kâr payı dağıtımının temel prensipleri, Türk Ticaret Kanunu (TTK) tarafından çiziliyor. Yasalara göre kâr payı sadece iki ana kaynaktan dağıtılabiliyor: Şirketin o dönemde elde ettiği ‘net dönem kârı’ ve geçmiş yıllardan biriktirdiği ‘serbest yedek akçeler.’
Peki, nedir bu net dönem kârı? Basitçe ifade etmek gerekirse, şirketin tüm giderleri ve varsa geçmişten gelen zararları düşüldükten sonra elinde kalan saf kârıdır. Serbest yedek akçeler ise, şirketin yasal zorunluluklar veya kendi kararları doğrultusunda kenara ayırdığı, ancak henüz belirli bir amaca bağlanmamış, dolayısıyla dağıtıma uygun birikimleridir. Bu durum, şirketin o yıl kâr etmemiş olsa bile, yeterli birikimi varsa hisse sahiplerine kâr payı dağıtabilmesinin yolunu açıyor. Bu, şirketlerin finansal zorluklar yaşadığı dönemlerde bile yatırımcı beklentilerini karşılayabilmesi adına önemli bir esneklik sağlıyor.
Şirketler kâr payı dağıtmak zorunda mı?
Anonim şirketlerin, kâr etseler bile kâr payı dağıtmak zorunda olup olmadığı, hukukçular arasında uzun süredir devam eden büyük bir tartışma konusu. Kimi uzmanlar, yasaların hisse sahiplerine en az belirli bir oranda kâr payı ödenmesini zorunlu kıldığını savunurken, diğerleri bu zorunluluğun aslında olmadığını iddia ediyor. Türk Ticaret Kanunu'ndaki ilgili........
© Ekonomim
