menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yeminli mali müşavirlikte kamu görevlisi tanımı: Netlik arayışı

13 1
18.06.2025

Selahattin İPEK
SMMM & Sorumlu Ortak Denetçi

Elbette yapılan işler açısından bu değerlendirmeyi yapmak bazılarına göre doğru kabul edilebilir. Daha yalın anlatmaya kalkarsak, söz konusu unvana sahip meslek insanlarının yapmış oldukları hizmet, kamu hizmeti addedilebilir olması kişiyi kamu görevlisi diye tanımlamaz. Biliyoruz ki, birçok seslendirmeyle söz konusu meslek mensupları da kendilerini kamu görevlisi diye tanımlayarak, üstün nitelikli hizmet almaya çalışmaktadırlar. Bu durum aslında kendilerine bir free zone yaratma gayretlerine sahne olurken, tepkilere de meydan vermiştir. Konunun bu anlamda çok daha fazla detayına girmeden, 1982 Anayasasında kamu görevlileri, esas itibariyle “kamu hizmeti görevlileriyle ilgili hükümler” başlığı altında 128 ve 129 uncu maddelerinde düzenlenmiştir.

“Genel İlkeler” başlıklı 128 inci maddeye göre “Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür”.

129 uncu madde ise Görev Ve Sorumlulukları, Disiplin Kovuşturulmasında Güvence Başlığı” altındaMemurlar ve diğer kamu görevlileri Anayasa ve kanunlara sadık kalarak faaliyette bulunmakla yükümlüdürler.

Memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemez.

(Değişik üçüncü fıkra: 7/5/2010-5982/13 md.) Disiplin kararları yargı denetimi dışında bırakılamaz.

Silahlı Kuvvetler mensupları ile hâkimler ve savcılar hakkındaki hükümler saklıdır.

Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idare aleyhine açılabilir.

Memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında işledikleri iddia edilen suçlardan ötürü ceza kovuşturması açılması, kanunla belirlenen istisnalar dışında, kanunun gösterdiği idari merciin iznine bağlıdır.”

Bu iki madde özellikle altı çizilmesi gereken önemli direngi noktalarıdır. Çünkü içlerinde hem kamu iktisadi kuruluşlarının da yürütmekte oldukları kamu hizmetlerinin varlığını açıkça belirtmeleri hem de söz konusu kamu hizmetlerini memurlar dışında kamu görevlileri tarafından da yürütüleceğini ifade etmektedirler.

Şimdi aklımıza gelen kim bu “kamu görevlisi?

Değil mi?

Bu sorunun cevabı maalesef Anayasamızda yoktur.

Yani kamu görevlisi tanımı yoktur.

Anayasa’nın 128 ve 129 uncu maddelerinden yola çıkarak Türk Ceza Kanunu (TCK)’nda YMM ve SMMM meslek insanları mesleğin ifası sırasında sorumluluk uygulamalarına dikkat etmelidir.

Hatta TCK’da yargı görevi yapan, hakem, bilirkişi, noter veya YMM olması halinde ceza arttırılmaktadır.

Şöyle ki;
Resmi bir belgede sahtecilik yapılması halinde örneğin bir rapora sahte bir evrakın eklenmesi veya tasdiki halinde daha ağır ceza TCK 204 md hükmü gereği meslek mensuplarına 3 ila 8yıl arasında ceza verilebilmektedir. Aynı yasanın 257. Maddesi hükmü görevi kötüye kullanma halinde 6 ay ila 2 yıl arasında ceza söz konusudur. Diğer taraftan, görevin........

© Ekonomim