menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Son Güncelleme: 07 Eylül 2025 16:07

35 1
08.09.2025

Son dönemlerde güvenlik sorunlarının artmasına paralel olarak demokrasi vurgusu zayıflamıştır. Bu gidişin kısa sürede değişmeyeceği de belli olmuştur.

Uluslararası siyasetin bir kuralı daha anlamsızlaşma yolunda. Eski günlerde demokrasiler daha makbul bir yönetim sistemine sahip olduklarına inanarak otoriter sistemleri demokratikleşmeye davet ederlerdi. Doğal olarak, demokrasiler otoriter sistemlerle de iş görürlerdi ama bu ikinciler daima daha zayıf konumda kalırlar ve neden demokratikleşemediklerini izah etme mecburiyetini hissederlerdi.

Artık demokrasi ile yönetilmenin önemini kaybettiğine ilişkin hüküm vermeden önce, hemen her devirde kendileri demokrasi ile yönetilmemekle birlikte, demokrasilerin güvenliğine katkıda bulundukları için onlarla kaynaşan ülkeler olduğunu hatırlayalım. Belki hatırlamakta zorlanabilirsiniz ama Portekiz, Salazar diktatörlüğü döneminde, işlevi demokrasileri korumak olan NATO’ya üye olmuştu. Üyeliğinin gerekçesi Portekiz’in üyeliğinin Atlantik güvenliğini sağlamak bakımından önem taşıması idi. Üyelik Portekiz’in Caetano tarafından yönetildiği dönemde de devam etti. Nihayet Portekiz de demokrasi ile yönetilir oldu. Buna karşılık Portekiz’e benzer biçimde yönetilen İspanya demokrasi olmadığından NATO’ya da alınmamıştı. Portekiz’in üyeliği sağlanınca, İspanya’ya ihtiyaç kalmadığı anlaşılıyor. Franko dönemi sona erdikten sonra demokratikleşen İspanya’nın yaptığı ilk işlerden biri NATO’ya üye olarak artık demokrasi olduğunu tescil ettirmek oldu.

Bu tarihi örnek bize devletlerarası ilişkilerde güvenlik........

© Ekonomim