Barışı inşa etmek kolay değil
Takriben bir hafta önce Trump-Putin görüşmesinin gerçekleşmesini sabırsızlıkla beklemekteydik. Geriye doğru bakıldığında gerçekçi bulunmasa da, hepiniz adeta bir mucize sonucu Ukrayna savaşının sona ereceğine ümit bağlamıştık. Aslında iki lider arasında neler konuşulduğunu tam olarak kimse bilmiyor. Görüşmelerde birçok konuya temas ettikleri, bunlar arasında Ukrayna’daki durumun da olduğu ama tek konunun o olmadığı anlaşılıyor.
Yaygın kanaat, toplantıdan Putin’in kazançlı çıktığı merkezindedir. Kendisi uluslararası sistemden dışlanırken, Amerikan Başkanı ile baş başa görüşerek küresel liderler arasına geri dönüş yapmış bulunuyor. Ukrayna konusunda ise taviz vermediği, Trump’ın Rusya’nın haklı bir güvenlik endişesi bulunduğunu, Ukrayna’nın NATO üyesi yapılmaması gerektiğini teslim ettiği anlaşılıyor. Ayrıca Putin’in Ukrayna’ya bir kısım toprak vermeye hazır olduğu, ancak bunlar arasında Kırım ve halihazırda zaten işgal edilmiş bulunan ve çoğunluğun anadilinin Rusça olduğu bölgelerin bulunmayacağı konusunda Trump’ı ikna ettiği de tahmin ediliyor.
Bu görüşmenin ardından Washington’da gerçekleşen toplantılar geldi. Trump aslında Beyaz Saray’a sadece Zelenski’yi davet etmişti ve ona Ukrayna savaşını bitirmek ile ilgili niyetlerini açıklayacaktı ama beklenmedik bir şekilde bir dizi Avrupa lideri de Washington’a gelerek Amerikan başkanına güvenlik endişelerini aktarmak ve Ukrayna’da atılacak adımların kendilerini nasıl etkileyeceğini aktarmak istediler. Sonuçta, Trump önce Zelenski ile konuştuysa da ardından Ukrayna davasını desteklemek üzere Washington’a koşan Avrupalı liderlerle de görüşmek........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d