Ramazan erzakınız ağır vergisi hafif olsun
Harun KURNAZ
Vergi Müfettişi
Ülkemizde Ramazan toplumsal dayanışma ve yardımlaşmanın yoğun olarak yaşandığı aydır. İşverenlerin büyük bir kısmı, bu ayda çalışanlarına çeşitli gıda temizlik vb. malzemelerden oluşan ramazan erzağı vermektedir. İşverenlerin bir zorunlulukları olmadan verdikleri bu erzak vesilesiyle çalışanlar arasında işyerine aidiyet duygusu artmakta, işe karşı motivasyon da yükselmektedir.
Çalışanlara erzak verilmesi, ülkemiz vergi mevzuatı açısından değerlendirildiğinde; mahiyet olarak, erzak verilmesi işleminden beklenmeyecek derecede teferruatlıdır, bu nedenle çeşitli yanlış uygulamalara neden olunmaktadır. Bu yanlış uygulamalar ile çeşitli vergisel riskler taşınabilmekte, bazen de yanlış uygulama neticesinde kanunların beklediğinden fazla vergi yükü altına girilmektedir. İnternette ramazan erzakı veya erzak verilmesinin vergisel boyutu araştırıldığında hatalı uygulama ve yorumlamaların sayısı oldukça fazladır. Bunun en başlıca nedeni aşağıda açıklayacağımız üzere; özellikle 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu (KDVK) yönünden, ezbere yönelik işlem yapılması ve kanuna yeterince nüfus edilememesi olduğu değerlendirilmektedir.
Damga Vergisi ve SGK Yönünden
İşveren tarafından çalışanlara dağıtılan erzaklar ayni ücret olarak değerlendirildiğinden, 488 Sayılı Damga Vergisi Kanunu ekli 1 sayılı tablo IV-1/b kapsamında ve brüt tutarı üzerinden binde 7,59 oranında damga vergisi hesaplanması gerekmektedir. Erzak aynı olarak verildiğinden SGK sigorta priminin tespitinde ise dikkate alınmaması gerekmektedir.
Gelir Vergisi Yönünden
193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun (GVK) 61. maddesinde ücret “… işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir…” şeklinde tanımlanmıştır. Devamında da ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmeyeceği açıklanmıştır. GVK’ nın 63. Maddesinde “…Hizmet erbabına verilen ayınlar, verildiği gün ve yerdeki ortalama perakende fiyatlarına göre; konut tedariki ve sair suretle sağlanan menfaatler, konutun emsal kirasına veya menfaatin emsal bedeline göre değerlenir…” hükmü yer almaktadır.
Dolayısıyla, GVK uygulamasında erzak, ayın şeklinde verilen ücret olarak değerlendirilmekte ve verildiği gün ve yerdeki (KDV dahil) ortalama perakende satış fiyatına göre ücret tevkifat matrahının belli edilmesi gerekmektedir. İşveren erzağı toplu olarak satın aldığından, serbest piyasa koşullarında, erzakları ortalama perakende satış fiyatından ucuz olarak alabilecektir. İşveren, erzak alımına ilişkin tutarı ve ücret için yapacağı tevkifat tutarının toplamını, gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde ücret gideri olarak dikkate alabilecektir.
Diğer yandan........
© Ekonomim
