Sınır ve piyasa
Sınıf ve sınıf oluşumu kavramları göründükleri kadar basit olmayabilirler. Söylenecek şeylerin ilki burjuvazinin oluşma sürecinin tipik bir sosyal sermaye oluşumu süreci olduğudur. Bilindiği gibi, sınıflar hayali bir ortamda veya vakumda oluşup önce “kendinde sınıf”, sonra “kendisi için sınıf” haline gelmezler. Bilinç ve fiziki oluşum bir bütündür. Sınıf, kendisini kurguladığı, tahayyül ettiği, kendilerini sembolik dünyalarında bir sınıfın üyeleri olarak gören ve bir araya gelen insanların sayısı arttığı ölçüde sınıf olur. Burjuva nüvelerinin sınıfsallaşmalarında farklı olan şey bu kültürel ve sembolik sürecin aynı zamanda kanlı canlı, somut ve çoğunlukla hızlı bir sermaye birikimi süreci olmasıdır. Yani hem fiziki sermaye hem de sosyal sermaye birikimi söz konusudur. Bu birikim dinamiği doğa bilimlerinden alınan metotlarla incelenebilen bir birikimdir. Ekonomi bu nedenle de 20. yüzyılda önemli bir disiplin haline gelebildi. Bundan sonra eski önemi olmayacak çünkü dünya bir kez daha değişiyor.
Kapitalist olsun olmasın gördüğümüz yaşadığımız her piyasa ekonomisinde –her piyasa kapitalist değildir- tam rekabetçi veya tekelci, kamunun rol oynadığı veya oynamadığı şu problemler temel niteliktedir. Hatta bu problemlerin çoğu planlı ekonomilerin de sorunudur. Şöyle; (i) Eksik enformasyon (ii) Asimetrik enformasyon (iii) Eksik kontratlar (iv) İşlem maliyetleri (v) Güven/özgüven eksikliği ve enformel ağların bu konudaki statüsü (vi) Bilgi paylaşımı (vii) Öğrenme süreçleri (viii) Piyasaya eksik katılım (ix) Eksik piyasalar (x) Teknolojik değişimin mikro seviyede yönlendirilmesi. Bu listeyi yaparken bilinçli olarak birbirlerine asimile edilebilecek faktörleri de açıkça yazdım. Bunları “koordinasyon sorunu” ve piyasada fiyatlara içkin olmayan “gizli bilgiyi” ortaya çıkarabilme problemi –bir tür mühendislik problemi olan “sinyalleme” meselesi- şeklinde toplulaştırabiliriz. Bütün biçimsel olmayan ve olan ağlar –parti, tarikat, cemaat, dernek vb.- bu açıdan da işlevselliğe sahiptir. Genel bakarsak her tür sosyal elit böyle oluşur ve beşerî sermaye dahi bu şekilde sosyal sermaye ağlarının içinde gelişir. Aynı şey işçi sınıfı için de geçerlidir. Yol (tarik) olmadan dinin soyut bir teoloji corpus’una indirgeneceği açıktır. Aynı şekilde “yol olmadan, sol da olmaz”. Elitizm veya sekterlik gibi konulara buradan da bakmak şart. Öte........
© Ekonomim
