İnsanın bilinçaltındaki dertlerine fırça atıyorum
Beyazı en iyi kullanan ressam Burhan Uygur, İstiklal’de… Levent Çalıkoğlu’nun küratörlüğünü üstlendiği ‘Solo Botter: Burhan Uygur’ adlı sergi, 1992 yılında aramızdan ayrılan sanatçının farklı dönemlerde yaptığı eserlerinden oluşan kapsamlı seçkiyi bir araya getiriyor.
İstiklal Caddesi’ndeki Casa Botter’de Levent Çalıkoğlu küratörlüğündeki ‘Botter Sergileri’nin dördüncüsü, 1992 yılında aramızdan ayrılan, hayatının her anını sanata dönüştürmeyi başarmış sıra dışı sanatçı Burhan Uygur sergisi.
İBB Kültür ve İBB Miras ev sahipliğinde düzenlenen serginin tanıtım afişinde sanatçının eşi Vesile Uygur’un 1980 tarihli bir portresi ve Uygur’un şu sözleri yer alıyor: “Ben biraz aceleci ve derbeder bir insanım. Bir işi çabucak bitireyim isterim. Yalnız resmin karşısına geçince bu aceleciliğimden eser kalmaz. Benim hayatım resimle iç içedir. Yaşantımın tadı resimlerime daima aksetmiştir ve yaşadıklarımı resimlere dökmeden tuvalden kalkmam. O arzu, o istek resimlerime girer ve bana hayat verir. Ben de resimlerime hayatımı veririm.”
Serginin sanatçının bu sözleriyle başladığına dikkat çeken Levent Çalıkoğlu, “Bütün mekanda, o sanatçının sanata, kültüre, yaşadığı zamana, kendi iç dünyasına ve sanatına ilişkin. Hayalleri, umutsuzlukları, sanat için verdiği mücadeleyi özetleyen, kendi cümleleriyle akan bir sergi hayal ettik. Esas fikir budur. O konuşuyor. Her yerde o konuşuyor. Küratör ise o sanatçının bütün kariyerindeki kırılma noktalarına, değişen dönemlerine ve ikonik yapıtlarına bakıyor” diyor.
Selma Gürbüz, Nuri İyem ve Komet’ten sonra Casa Botter’de 20 Mayıs 2025 tarihine kadar ücretsiz izlenebilecek Burhan Uygur Sergisi, Çalıkoğlu’nun dikkat çektiği gibi bugüne kadar sanatçının en kapsamlı ve ne büyük sergisi.
Çalıkoğlu, “Burhan Uygur diye mitolojik bir figür var Türkiye sanatında. Düşünün 1992 yılında aramızdan ayrılan böyle bir sanatçının bir retrospektifi yapılmadı” diyor.
Burhan Uygur’un eserleriyle ilgili ilk yazısını 1994 yılında kaleme alan, 2004 yılında ise Yapı Kredi Kazım Taşkent Galerisi’nde Veysel Uğurlu ile birlikte Burhan Uygur Sergisi açan Çalıkoğlu, “Bu vesileyle Uygur ailesinin evine gittim; eşi Vesile ve oğlu Tuna ile tanıştım. Aileyle ilk temasım 2004 yılı. O gün gördüğüm ev neyse bugün gittiğimde gördüğüm ev aynı. Aile Burhan Uygur yaşıyormuş gibi evi korumuş” diye anlatıyor.
Yapı Kredi Yayınlarından çıkan ‘Burhan Uygur’ kitabının yazarı, sanat eleştirmeni Kaya Özsezgin ise evi şöyle anlatıyor:
“Evi, Üsküdar’daki bitpazarından ve antikacı dükkânlarından topladığı nesnelerle bezelidir. O, kendini, bu nesne dünyasının ortasında, insan gerçekliğine daha yaklaşmış hissediyor. Nesneleri okudukça, onların yaşamına tanıklık eden gizemsel varlıklarını daha yakından tanımış oluyordu. Nesnelere, özellikle de üzerinden zaman rüzgârı geçmiş olan kullanılmış eşyaya duyduğu yakınlık, yaşamı somut bir........© Ekonomim
