Yeni liderlik yaklaşımı 1
Geçen yazımda küçük bir giriş yaptığım, iş dünyasında yeni dönemdeki liderlik özelliklerini daha detaylı aktarabilmem için sizi biraz geçmişe götürmek isterim. Tarih, yay gibidir, ne kadar geriye çekerseniz, o derece oku ileriye daha iyi atarsanız. Yani, geçmişi tam olarak kavramadan, ileriyi tahmin etmek ve etkili strateji yapmak zordur. Bu nedenle iş dünyasındaki liderlikte birçok yeni yaklaşım hayatımıza girmiş olsa da geçmişten günümüze taşınan kavramlar var ve doğal olarak üzerine yeni yaklaşımlar eklenmektedir.
Bu nedenle küçük bir yazı dizisine daha başlamak istiyorum. Bu bölümde, sizi çok geçmişe götürmeden, ama yine de yakın çağda uygulanan klasik liderlik modellerinden örnekler vererek başlamayı düşünüyorum.
Bilindiği gibi, gelişen sanayileşme dönemleri, iş dünyasında yönetim, yöneticilik ve liderlik kavramları üzerinde çeşitli etkiler yaratmış ve insanların yönetim şekilleri, bu değişimden etkilenmiştir.
Sanayi devrimleri, insanlık tarihinin üretim, teknoloji ve toplumsal yapılar açısından köklü dönüşümler yaşadığı dönemlerdir. Birinci Sanayi Devrimi, yaklaşık 1760 yılında başlayıp 1840-1850 yıllarına kadar sürmüştür. Bu dönemde buhar gücüyle çalışan makineler icat edilmiş, tekstil sektöründe büyük atılımlar yaşanmış ve fabrikalaşma süreci başlamıştır. Ayrıca demiryollarının yaygınlaşması, ulaşım ve ticaretin gelişmesini sağlamıştır.
İkinci Sanayi Devrimi, yaklaşık 1870 yılında başlayarak I. Dünya Savaşı’nın hemen öncesine, yani 1914 yılına kadar devam etmiştir. Bu dönemde elektrik enerjisinin sanayide kullanımı yaygınlaşmış, içten yanmalı motorlar geliştirilmiş ve çelik üretimi artmıştır. Seri üretim tekniklerinin yayılmasıyla birlikte üretim hızlanmış, otomotiv ve kimya gibi yeni sanayi dalları ortaya çıkmıştır.
Üçüncü Sanayi Devrimi, yaklaşık 1970’li yıllarda başlamış ve 2000’li yıllara kadar etkisini sürdürmüştür. Bu dönemde dijital teknolojiler ön plana çıkmış, bilgisayarlar üretim süreçlerine entegre edilmiş ve otomasyon yaygınlaşmıştır. İnternetin ortaya çıkmasıyla bilgiye erişim kolaylaşmış, iletişim ve iş yapma biçimleri köklü biçimde değişmiştir.
Son olarak, yaklaşık 2010’lu yılların başında başlamış ve günümüzde hâlâ etkisini sürdüren Dördüncü Sanayi Devrimi de bir dönüşüm sürecidir. Bu devrim, sadece üretim teknolojilerindeki yeniliklerle sınırlı kalmayıp, dijital, fiziksel ve biyolojik sistemlerin birbirine entegre olmasıyla yepyeni bir çağı temsil eder. Bu konuya daha sonraki bölümlerde daha detaylı değineceğim.
Sanayi Devrimleri ile iş dünyasındaki liderlik kavramları arasında bir korelasyon vardır, çünkü sanayinin en önemli kaynaklarından biri olan “İş gücünü” de etkili ve verimli yönetmek kaçınılmaz olmuştur.
Bu nedenle, özellikle Birinci Sanayi devriminden sonra şekillenen........
© Ekonomim
