Oxford Üniversitesi Profesörü J. Doyne Farmer: “1-2 yıla finansal çöküşleri önceden görebileceğiz”
Oxford Üniversitesi öğretim üyesi, karmaşık sistemler bilim insanı ve eski fizikçi Prof. Dr. J. Doyne Farmer, Scala Yayıncılık’tan çıkan "Kaosu Anlamlandırmak" isimli eserinde standart ekonomik modellere alternatif geliştirdikleri ekonomik modellemelerle 1-2 yıl içinde finansal çöküşleri önceden görebileceğimizi söylüyor. Farmer bazı merkez bankalarının şimdiden ilgisini çeken bir alternatifi savunuyor.
Ekonomiyi hava durumu gibi öngörülebilir hale getirmek… Oxford Üniversitesi Profesörü, karmaşık sistemler bilim insanı ve eski fizikçi J. Doyne Farmer, Kaosu Anlamlandırmak: Daha İyi Bir Dünya İçin Daha İyi Ekonomi adlı kitabında tam da bu iddiayı ortaya koyuyor. Standart ekonomik modellerin neden sık sık başarısız olduğunu verilerle açıklayan Farmer, fizik biliminin sezgisel modellerini ekonomiye uyarlayarak yepyeni bir “karmaşıklık ekonomisi” inşa ediyor. Bu yaklaşım, “tam rasyonel birey” varsayımını terk edip, insan davranışını sınırlı rasyonellikle ve sezgisel karar kurallarıyla modellemeyi öneriyor. Hilal Sarı'nın çevirisini yaparak Türkçe'ye kazandırdığı kitabın yazarı Farmer’a göre bu, bir sınır değil- tam tersine geleceğin en büyük avantajı. Çünkü bu modeller sayesinde, önümüzdeki 1-2 yıl içinde finansal çöküşleri önceden görebileceğiz.
Farmer’ın savunduğu bu paradigma, yalnızca ekonomiyi değil, politika yapım süreçlerini ve hatta demokrasiyi dönüştürme potansiyeline sahip. Hükümetlerin politikaları uygulamadan önce süper bilgisayarlarla simüle edebileceği, enerji geçişinden enfl asyona kadar karmaşık sistemleri bütüncül biçimde yönetebileceği bir çağdan bahsediyor. “Eğer geleceği daha iyi simüle edebilirsek, daha adil politikalar da geliştirebiliriz” diyor Farmer. Merkez bankalarının şimdiden ilgisini çeken bu yaklaşım hem sürdürülebilir kalkınmanın hem de ekonomik adaletin geleceğini şekillendirecek bir devrim niteliğinde.
“Karmaşık sistemler bilimi ekonomiye uygulanabilir” diyorsunuz. Ancak ekonomi, bireylerin beklentileri ve politik kararlarla şekillenen bir insan sistemi. Fizikteki deterministik kaos kavramı, bu kadar davranışsal bir alana nasıl uyarlanabilir? Yani, insanın irrasyonelliği bu yeni ekonomik modelin öngörü gücünü nerede sınırlandırıyor?
İnsan davranışını anlamak ve modellemek gerçekten de ekonomiyi zorlaştıran şey. Kitapta tartıştığım dikkat çekici sonuçlardan biri, karar alma ile ekonomik etkileşimin kaosa yol açabileceği. Bunu göstermek için insan kararlarını, gerçekte insanların nasıl karar verdiğini iyi yansıtan basit sezgisel kurallara dayalı “sınırlı rasyonel” modellerle açıklıyoruz. Ana akım ekonomide yaygın olan “tam rasyonellik” varsayımına dayanmayan modeller kurabilmek, karmaşıklık ekonomisinin en büyük gücü. Dolayısıyla bu bir sınır değil, tam tersine bir avantaj.
Ekonomiyi “hava durumu kadar iyi tahmin edebilmek” metaforu, kitabın en dikkat çekici iddialarından biri. Ancak meteorolojide bile 0 isabet oranı yok. Sizce karmaşıklık ekonomisinin nihai hedefi “kesin tahmin”........© Ekonomim





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein