menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Şu çağrı konusu...

99 0
18.03.2025

Bu köşede dün ekonomi yönetimine bir çağrıda bulundum. Söylediğim özet olarak şuydu:

“Vatandaş TÜİK’in açıkladığı enfl asyon oranlarına inanmıyor. Vatandaş enfl asyonun düşeceğine de, dolayısıyla düştü dediğiniz oranlara da inanmıyor. Böyle düşünüyorlar diye vatandaşa ‘Keyifleri bilir, ister inansınlar ister inanmasınlar’ diyebilir misiniz, hayır. Enfl asyonun düşmesi için tabii ki atılması gereken bir dizi ekonomi temelli adım var ama bu sorunun bir de beklenti ayağı var. Beklentileri iyileştirmeden enfl asyon belasının üstesinden gelmek pek mümkün değil. O yüzden de vatandaşı açıklanan oranlar konusunda ikna edecek adım atın.”

Herkesi ikna etmek elbette mümkün değil, bunu kimse yapamaz. Ama inanılırlık sorunu ne kadar aşağı çekilebilirse o kadar yol alınmış demektir.

Peki bunun için yapılması gereken ne, bunu da dile getirdim. Dediğim şu:

TÜİK’i bir günlüğüne basın mensuplarına, akademisyenlere, bu işle ilgili olanlara açın. Zaman sınırlaması olmaksızın bir gün boyunca tüm sorulara yanıt verilmesini sağlayın. Kuşkuları gidermeye çalışın. Fiyatlar nasıl derleniyor, o fiyatlar endeks hesaplamasına nasıl yansıyor, hesaplama nasıl yapılıyor, bilgisayar ekranında hepsini gösterin.

Sonra şöyle devam ettim:

Unutmayın; ikna edebildiğiniz takdirde bazı isimlerin yazacağı ‘Evet bu hesap doğru ya da doğruya çok yakın’ türü bir yazı, bu yönde verilecek bir mesaj, ekonomi yönetiminden birilerinin bin kere söyleyeceği ‘Enflasyon hesabına güvenin’ ya da ‘Enflasyon düşecek’ sözünden çok daha etkili olacaktır.”

Dünkü yazımda bu çağrımın muhatabının doğrudan TÜİK olmadığını da belirttim. TÜİK........

© Ekonomim