menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

N’olacak şimdi?

104 6
previous day

Merkez Bankası perşembe günü faiz kararını açıkladı, araya hafta sonu girdi ve sanırım herkes bu hafta sonunu geleceğin muhasebesini yaparak geçirdi. Önümüzdeki dönemde Türkiye’yi ve Türkiye ekonomisini neler bekleyebilirdi; bunun tahlili yapılmaya çalışıldı.

19 Mart’tan sonra siyasette hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı zaten hemen anlaşılmıştı anlaşılmaya da acaba birileri bu değişimin ekonomiyi böylesine etkileyeceğini hesaba katmamış mıydı? Kim bilir! Kimin aklından ne geçtiğini bilme şansımız yok ki.

19 Mart sonrasının siyasette yarattığı deprem apayrı bir konu. Ancak ekonomide de fena halde sarsıntı var ve bu suya atılan küçük bir taş gibi de değil, adeta kaya misali giderek büyüyen halkalar biçiminde etki yapacak.

Aslında bu etkiler çoktan gözlenmeye başlandı bile...

Hani suya kocaman bir kaya düşer de ilk önce havaya fırlayan ve adeta uçuşan dalgalar ortaya çıkar ya, o dalgaları izledik zaten. İşte satılmak zorunda kalınan rezerv; neredeyse 50 milyar dolar... Havaya fırlayıp uçuşan dalgalar gibiydi.

Halka halka genişleyen dalgalar da giderek büyüme eğiliminde. Döviz talebi yavaşlasa da tümüyle bitmedi ki. Üstelik yurt içi yerleşikler hâlâ adeta pusuda bekliyor.

Bu köşede cuma günü de yazdım... Merkez Bankası 19 Mart’ta olan biteni gözledi, baktı havaya hâlâ dalgalar fışkırıyor; tuttu 20 Mart’ta gecelik borç verme faizini yüzde 44’ten yüzde 46’ya çıkardı. Aynı gün haftalık repo ihaleleri askıya alındı ve fiili faiz yüzde 46 yapılmış oldu. Merkez Bankası belli ki dalgaların bir tsunami etkisi yapmayacağını ummuş ve politika faizini yüzde 46 yapmak yerine bir süre bu oranı gecelik adı altında uygulamayı tercih etmişti.

Ama Merkez Bankası’ndaki hesap piyasaya uymadı!

17 Nisan’a gelindi; Merkez Bankası bir anlamda fabrika ayarlarına........

© Ekonomim