menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Enflasyonda artık bu yılı bırak, 2026’ya bak!

69 2
latest

✓ Fiyat belirlemede geçmişe endekslemeden vazgeçilmesi gerektiği, enflasyonla mücadele için bunun şart olduğu dile getirilir. Büyük ölçüde doğrudur bu. Öyleyse önce kamu vazgeçsin bu endekslemeden. Yeniden değerleme oranına göre yapılan artışlar en tipik geçmişe endeksleme değil mi?

Enflasyonun bu yıl hangi düzeyde gerçekleşeceği artık üç aşağı beş yukarı belli. Yıllık oran, on aydaki yüzde 28,63’ten sonra kasım ve aralıkta yüzde 1’er artışta yüzde 31,2, yüzde 2’şer artışta yüzde 33,8 olacak. Bu iki aydaki ortalama artışın yüzde 2,5’i bulması halinde ise yıllık oran yüzde 35’e ulaşacak.

Dolayısıyla 2025 yılı TÜFE artışının yüzde 31 ile yüzde 34 arasında beklenmesi gerektiği ortada.

Ve yine dolayısıyla 2025 enflasyonunun, merak edilecek, “Acaba ne olur” diye üzerinde kafa yorulacak; “Aman yüksek seyrediyor ve hızlanıyor” diye önlem almayı gerektirecek bir yönü kalmadı.

2025 enflasyonu, tüpten çıkan diş macunu gibi; olan oldu!

Artık bakılması gereken öncelikle 2026 yılı ve sonrası…

Bu arada muhtemeldir ki şu satırları okuduğunuz sırada Merkez Bankası’nın yılın son enflasyon raporu açıklandı ve yine muhtemeldir ki 2025 yılının enflasyon tahmini değişti, hedef ise sabit bırakıldı.

2025’in yüzde 24’lük hedefinin sabit bırakılması, tahmin aralığının ise yüzde 25-29’dan yüzde 30-32 ya da yüzde 31-33’e revize edilmesi beklenir.

Hedef niye mi sabit bırakılabilir, gelin Merkez Bankası’nın bir önceki enflasyon raporunda hedefl e ilgili olarak neler söylendiğine bakalım:

“Orta vadeli tahmin iletişimi çerçevesinde değişikliğe gidilerek tahmin patikasının yanı sıra her yıl için yıl sonu odaklı bir ara hedef tanımlanmıştır. Merkez Bankası, enflasyon raporu dönemlerinde gerçekleşme ve varsayımlardaki değişiklikleri dikkate alarak tahminlerinde güncellemeye gidebilecektir. Ancak,........

© Ekonomim