menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Vergi mahremiyeti ve ödenmeyen vergi borçlularının açıklanması

21 0
02.10.2025

Kamu harcamalarının karşılanmasında önemli yeri olan vergilerin toplanmasında görevli olanlar vergi mükelleflerinin gelirleri, faaliyetleri, şahsi durumları ve benzeri konularda önemli bilgilere sahip olmaktadırlar. Vergilerin tarh, tahakkuk ve tahsili aşamalarında gerek inceleme ve yoklama ile görevli memurlar gerekse diğer görevlilerce bu bilgilerin kamuya açıklanması veya kendi şahıslarına bir menfaat karşılığı kullanılması kamu düzenine ve mükelleflere zarar verir. Ticari ve şahsi sır niteliği taşıyan bilgilerin devletçe korunması önemli ve gereklidir.

Mükelleflere bu güvenceyi sağlamak amacıyla kanun koyucu tarafından Vergi Usul Kanunu’nun 5’inci maddesi ihdas edilmiştir. Bu maddede bir yandan vergi mahremiyetinin korunması esasları düzenlenirken diğer yandan vergi güvenliğinin riske girmesini önleyecek bazı istisnalara da yer verilmiştir.

Mahremiyetin korunması

Vergi mahremiyeti ve mahremiyeti ihlal sayılmayacak istisnaları düzenleyen 5.nci madde hükmü yapılan değişiklikler sonrasında, son hali ile aşağıda olduğu gibidir. Maddenin uygulama esasları ile ilgili olarak 2001 yılında 293 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği yayınlanmıştır.

Vergi mahremiyeti ve korunmasında sorumlu olanlar

Aşağıda yazılı kimseler görevleri dolayısıyla, mükellefin ve mükellefle ilgili kimselerin şahıslarına, muamele ve hesap durumlarına, işlerine, işletmelerine, servetlerine veya mesleklerine müteallik (ilişkin) olmak üzere öğrendikleri sırları veya gizli kalması lâzım gelen diğer hususları ifşa edemezler ve kendilerinin veya üçüncü şahısların nef'ine, yararına kullanamazlar;

Bu yasak, yukarıda yazılı kimseler, bu görevlerinden ayrılsalar dahi devam eder.

Mahremiyeti İhlal Sayılmayacak Açıklamalar

1- Vergi güvenliğini sağlamak amacıyla Gelir Vergisi mükelleflerinin yıllık Gelir Vergisi, sermaye şirketlerinin Kurumlar Vergisi beyannamelerinde gösterdikleri matrahları (zarar dahil) ve beyanları üzerinden tarh olunan Gelir ve Kurumlar Vergileri ile mükelleflerin ad ve unvanları, bağlı oldukları vergi dairelerince beyannamelerin verildiği yıl içinde dairenin münasip yerlerine asılacak cetvellerle ilan olunur. Mükellefin bağlı bulunduğu teşekkül varsa, bu ilan orada da yapılır.

2- Mükelleflerin vergi tarhına esas olan beyanları, kesinleşen vergi ve cezaları ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş bulunan vergi ve ceza miktarları Maliye Bakanlığınca açıklanabilir. Maliye Bakanlığı bu yetkisini mahalline devredebilir.

Ayrıca, kamu görevlilerince yapılan adlî ve idarî soruşturmalar ile ilgili olarak talep edilen bilgi ve belgeler ile bankalara, yapacakları vergi tahsiline yönelik bilgiler verilebilir. Bu bilgilerin verilmesine ilişkin usul ve esaslar Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca belirlenir.

3- Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenledikleri veya kullandıkları vergi inceleme raporuyla tespit olunanların, kanunla kurulmuş mesleki kuruluşlarına ve 3568 sayılı Kanunla kurulan birlik ve meslek odalarına bildirilmesi vergi mahremiyetini ihlal sayılmaz. Bu takdirde kendilerine bilgi verilen kişi ve kurumlar da bu maddede yazılı yasaklara uymak zorundadırlar. Hazine ve Maliye Bakanlığı bilgilerin açıklanmasıyla ilgili usulleri belirlemeye yetkilidir.

4- Gelir Vergisi mükellefleri (Kazancı basit usulde tespit edilenler dahil) ile sermaye şirketleri her yıl Mayıs ayının son gününe kadar vergi tarhına esas olan kazanç tutarları ile bunlara isabet eden........

© Ekonomim