menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Nedir bu azgelişmiş-gelişmiş ülke süreci ve Türkiye’nin durumu

23 11
16.04.2025

Gelişmişlik, yalnızca ekonomik göstergelerle değil; aynı zamanda sosyal, kültürel, teknolojik ve yönetsel parametrelerle ölçülen çok boyutlu bir kavramdır. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), gelişmişliği ölçmek için İnsani Gelişme Endeksi (HDI) gibi karma göstergeler kullanmaktadır.

Gelişmiş bir toplum; sadece ekonomik büyüklükle değil, aynı zamanda eğitim, sağlık, hukuk, demokrasi, çevre ve yaşam kalitesi gibi çok sayıda göstergede yüksek seviyelere ulaşmış toplumdur. Türkiye, dinamik nüfusu, jeopolitik konumu ve ekonomik potansiyeliyle gelişmişlik yolunda önemli fırsatlara sahip bir ülkedir. Ancak bu hedefe ulaşabilmek için bazı temel yapısal şartların yerine getirilmesi gerekmektedir

1.1 Kişi başına düşen GSYİH

Ekonomik refah göstergesi olarak kişi başına düşen GSYİH, önemli bir gelişmişlik ölçütüdür. Türkiye’nin 2024 yılı itibarıyla kişi başına düşen milli geliri yaklaşık 11.500 dolardır (TÜİK, Dünya Bankası). Bu oran:

Almanya'da: 53.000 dolar

ABD'de: 78.000 dolar

Bulgaristan’da: 14.200dolar

şeklindedir.

Türkiye, AB ortalamasının 0-35 altında seyretmektedir. Bu durum, Türkiye’nin hala tam anlamıyla sanayileşemediğini ve kişi başı refahın sınırlı kaldığını göstermektedir.

1.2 İşsizlik ve gelir dağılımı

2024 verilerine göre Türkiye'de işsizlik oranı %9,4, genç işsizlik oranı ise %8,2 düzeyindedir.

Gelir dağılımı adaletini ölçen Gini katsayısı 0,41 olup, bu OECD ortalaması olan 0,31'in oldukça üzerindedir.

Bu durum, gelir eşitsizliğinin Türkiye'de yüksek olduğunu ve sosyal refahın gelişmiş ülkeler düzeyinde dağılmadığını göstermektedir.

2.1 Okullaşma ve eğitim kalitesi

Türkiye’de;

Okuryazarlık oranı: ,5

Ortalama eğitim süresi: 8,5 yıl

OECD ortalaması: 12 yıl

PISA 2022 sonuçlarında Türkiye;

Matematikte: 454 puan

Fen bilimlerinde: 463 puan

Okuma becerilerinde: 476 puan aldı.

Bu skorlar, OECD ortalamalarının yaklaşık 30-40 puan altındadır ve eğitim kalitesindeki açıkları gözler önüne serer.

2.2 Yükseköğretim

YÖK verilerine göre Türkiye’de üniversite okullaşma oranı yaklaşık E düzeyindedir. Ancak mezunların istihdam oranı düşüktür ve birçok mezun kendi alanında çalışmamaktadır. Bu, eğitim-istihdam uyumsuzluğunu ve beyin göçünü tetiklemektedir.

3.1 Sağlık hizmetlerine erişim

Türkiye'de her 1.000 kişiye düşen doktor sayısı: 2,1

OECD ortalaması: 3,5

Ayrıca sağlıkta özel sektörün payı artmış, bu da sağlık hizmetlerinin eşitliğini olumsuz........

© Dünya