Enflasyon, faiz ve büyüme beklentileri
2025 yazında Türkiye ekonomisinin ana gündemi, dezenflasyon sürecinin ne kadar kalıcı olabileceği ve bunun büyüme-finansman dengesi üzerinde nasıl etkiler yaratacağıdır.
Temmuz 2025 itibarıyla TÜİK, yıllık tüketici enflasyonunu 3,52, aylık artışı %2,06 olarak açıkladı. Bu, bir önceki aya göre yaklaşık 1,5 puanlık bir gerilemeye işaret ediyor. Kira tavan artışında referans alınan 12 aylık ortalama ise A,13 oldu. Üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) yıllık $,19’a geriledi; bu, maliyet kaynaklı fiyat baskılarının zayıfladığını gösteriyor.
Bu düşüşler, son iki yıldır uygulanan sıkı para politikası, iç talepteki belirgin yavaşlama ve döviz kurlarındaki görece istikrarın ortak etkisiyle sağlandı. Ancak tablo tamamen pürüzsüz değil. Gıda fiyatları, kira ve hizmet enflasyonu hâlâ yüksek seyrediyor. Özellikle lokanta-otel, ulaştırma ve konut kalemlerinde yıllık artış oranları, genel TÜFE’nin 10- 15 puan üzerinde seyrediyor. Bu durum, dezenflasyonun hızını yavaşlatan yapısal bir katılık oluşturuyor.
24 Temmuz 2025’te Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu, politika faizini 300 baz puan indirerek C’e çekti. Bu, 2024 ortalarından beri ilk kez ölçülü bir gevşeme adımı olarak kayda geçti. TCMB, karar metninde “sıkı para politikası duruşunun korunacağı, ancak dezenflasyon görünümüne paralel olarak adım boyutunun toplantıdan toplantıya değerlendirileceği” vurgusunu yaptı. Bu mesaj, hızlı ve agresif bir faiz indirim süreci olmayacağı anlamına geliyor.
Yüksek faiz, kredi talebini sınırlamaya devam ediyor. Ticari kredilerde teminat ve vade koşulları sıkı; konut kredilerinde ise faizlerin hâlâ %3,5-4 seviyelerinde........
© Dünya
