2026’ya girerken Türkiye ekonomisi değerlendirme raporu
Türkiye ekonomisi 2026 yılına girerken, son on yılın en kritik eşiklerinden birinde duruyor. Ekonomi yönetimi, son iki yıldır uygulanan sıkı para politikası ve görece rasyonel adımlarla “istikrar” vurgusu yapıyor. Enflasyon düşüyor, rezervler toparlanıyor, finansal piyasalarda görece bir sakinlik sağlanmış görünüyor. Ancak bu tabloya yakından bakıldığında, karşımıza çıkan manzara şu: İstikrar var ama gelir dağılımı bozuk; denge var ama büyüme zayıf; disiplin var ama beklenti sınırlı.
Türkiye ekonomisi bugün ne açık bir kriz yaşıyor ne de sağlıklı bir büyüme patikasına girmiş durumda. Daha çok, yüksek maliyetli bir bekleme odasında zaman geçiriyor.
2024 sonunda yüzde 65’e yaklaşan yıllık tüketici enflasyonu, 2025 boyunca düşüş eğilimine girdi ve yıl sonunda yaklaşık 1 seviyesine geriledi. 2026 başına girerken piyasa beklentileri, yıllık enflasyonun -25 aralığında seyredeceğini gösteriyor. Bu rakamlar, geçmiş yıllarla kıyaslandığında önemli bir gerilemeye işaret ediyor.
Ancak asıl soru şu: Bu enflasyon düşüşü nasıl sağlandı?
Cevap net: Üretim artışıyla değil, talep kısılmasıyla. Politika faizi 2025 sonunda 8 seviyesinde kalırken, ticari kredi faizleri birçok sektörde U–65 bandına çıktı. Konut kredileri fiilen durdu, tüketici kredileri sert biçimde yavaşladı.
Sonuç olarak:
-Hanehalkı harcamaları reel olarak daraldı
-Dayanıklı tüketim ve otomotiv satışları yavaşladı
-Küçük ve orta ölçekli işletmeler yatırım kararlarını askıya aldı
Enflasyon düştü ama hayat pahalılığı azalmadı. Çünkü fiyat artışları yavaşladı; fiyatlar gerilemedi. Gelir artışları ise enflasyonun gerisinde kaldı. Asgari ücretli ve sabit gelirli kesimler için “enflasyonla mücadele”, çoğu zaman harcamadan vazgeçmek anlamına geldi.
Türkiye ekonomisi 2024’te yaklaşık %4,5, 2025’te ise %3–3,5 oranında büyüdü. 2026 için öngörüler %3-3,5 bandına işaret ediyor. Bu rakamlar teknik olarak büyümeye işaret etse de Türkiye gibi genç nüfusa ve yüksek işgücü ihtiyacına sahip bir ülke için yetersiz.Daha önemlisi, büyümenin niteliği. Sanayi üretimi........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Daniel Orenstein
Beth Kuhel