menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

2025 yılı 2. çeyrek Türkiye ekonomik büyüme analizi

28 0
03.09.2025

Ekonomik büyüme, bir ül­kenin üretim hacmindeki ve milli gelirindeki artışı ifade ederken; kalkınma, büyümenin ötesinde toplumsal refahı, ge­lir dağılımını, eğitim, sağlık ve altyapı gibi alanlarda ilerlemeyi kapsar. Yani her büyüme, kalkın­ma anlamına gelmez. Türkiye’de dönemsel olarak yüksek büyüme oranları yakalanmasına rağmen, gelir adaleti, işsizlik, kadınla­rın işgücüne katılımı ve bölgesel eşitsizlikler kalkınma sürecinin önündeki temel engeller olarak öne çıkmaktadır. Kalıcı kalkın­ma için yalnızca üretim artışı de­ğil; teknolojik dönüşüm, kurum­sal kalite, eğitimde nitelik ve sos­yal kapsayıcılık da gereklidir.

Türkiye ekonomisi 2025 yılı­nın ikinci çeyreğinde, yıllık baz­da yüzde 4,8’lik büyüme oranı ile dikkat çekici bir performans ser­gilemiştir. Bu oran, hem piyasa beklentilerinin üzerinde gerçek­leşmiş hem de bir önceki çeyreğe kıyasla ivmelenme göstermiştir. Söz konusu büyüme oranı, Tür­kiye’nin ekonomik dinamikle­rini anlamak açısından yalnız­ca manşet bir veri değil, aynı za­manda iç talep, yatırımlar, kamu harcamaları, dış ticaret dengesi ve sektörel gelişmelerin birleşik bir sonucudur.

Tablo, büyümenin tek başına kalkınma anlamına gelmediğini net olarak gösteriyor:

GSYH’da güçlü bir artış yaşa­nırken, gelir dağılımındaki den­gesizlik sürdüğünde kalkınma sosyal olarak sınırlı kalıyor. Bü­yüme kaynakları geniş kitlelere erişmediği için kalkınmanın ka­litesi ve kapsayıcılığı sorgulan­malı.

Türkiye’nin büyüme performansını değer­lendirirken küresel eko­nomik konjonktürün de dikkate alınması gere­kir. 2025 yılının ikin­ci çeyreğinde ABD eko­nomisi yıllıklandırılmış olarak yüzde 3,3 büyürken, Euro Bölgesi’nde büyüme sınırlı kal­mıştır. Küresel talebin zayıf sey­retmesi, Türkiye’nin ihracatına sınırlı katkı yapmış, buna karşı­lık iç talep büyümenin temel sü­rükleyicisi olmuştur. Enerji fi­yatlarının küresel ölçekte oynak seyretmesi, gelişmekte olan eko­nomilerde enflasyon baskısını artırmış, Türkiye’de de benzer bir etki yaratmıştır.

Sektörel bazda incelendiğinde, sanayi sektörü yüzde 6,1’lik bü­yüme ile manşete önemli katkı yapmıştır. İnşaat sektörü ise yüz­de 10,9’luk sıçramasıyla büyü­menin öne çıkan unsuru olmuş­tur. Hizmet sektörleri genelinde........

© Dünya