menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bizim için hakikat nerededir?

14 0
15.11.2025

“Anladım ki öte bilimleri ikidir

Bu ikiden fazla değildir.

Birisi öğrenilemeyen gerçeklik,

Diğeri öğrenilmesi yararsız yanlış.”

İbn-i Sina, Hay bin Yakzan

Bir zamanlar, bir âlimin yanın­da gençler kitap okuyor, ilim tahsil ediyorlardı. Bir gün gençler­den birisi âlimin yanına geldi ve "Efendim, ilim tahsilime artık de­vam edemeyeceğim" dedi. "Küçü­cük bir evde, kardeşlerimle ve an­nem babamla birlikte yaşıyorum. İlim öğrenmek için yoğunlaşmak ve dikkatini toplamak gerekiyor, ama benim şartlarım buna hiç de uygun değil."

Âlim, önce gence hiçbir şey de­medi; sonra eliyle gökyüzündeki güneşe işaret ederek eliyle yüzü­nü kapamasını istedi. Genç talebe, denileni yaptı ve elleriyle yüzünü örttü. Âlim, daha sonra şöyle dedi: "Ellerin küçük ama kocaman gü­neşin enerjisini, ışığını ve haşme­tini örtmeye yetiyor da artıyor. Ay­nen bunun gibi, hayatında karşı­laştığın ufak tefek sorunlar da seni manevî yolculuğunda ilerlemek­ten alıkoyuyor. Nasıl elin, güneş ışığının sana ulaşmasını engelli­yorsa, yeterli azmi göstermeyişin de içindeki ışığın parlamasını en­gelliyor. O halde, kendi gayretsizli­ğin ve çaresizliğin için başkalarını suçlama ve bahaneler arama."

Aklımıza geldi, Marlo Mor­gan’ın “Bir Çift Yürek” adlı ki­tabında Aborjinlere doğum gü­nü partilerine ayırdığı bir bölüm vardır:

Gerçek insanlar olarak tanımla­dığı bu yerli kabilenin insanlarına onlara pastayı, şarkıları, armağan­ları ve her yıl bir adet artan mum­ları anlatır. Onlar bunu saçma bu­lur ve şöyle der:

“Bizler için kutlama özel bir du­rum gerektirir. O geldiğinde yas tutulacak ölüme bir adım daha yaklaşmanın nesi özel anlama­dık… Üstelik bu durum için bir ça­ba gösterilmez ki bu kendiliğinden olur.”

“Daha iyi olmayı! Bizler eğer ge­çen yıla göre daha iyi, daha bilge ol­muşsak bunu kutlarız. Bu an da her yıl sabitleşmiş bir gün olamaz. Bu­nu ancak sen kendin bilebilirsin ve kutlama partisinin ne zaman yapı­labileceğini ancak sen söylersin…”

Kendine göksel âleme yaklaş­mış gibi geliyordu ama hiçbir za­man bütün ruhuyla erişememişti, son susuzluğunu dindirememişti. Şekillerin dünyası geçicidir, giydi­ğimiz kılık kıyafet, saçlarımız, be­denimiz geçicidir. Hakikat değiş­meden kalan şeyde kendisini........

© Dünya