menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kredilerin seyri ve para politikası

15 10
27.06.2025

Haziran 2023’ten günümüze bir dezenf­lasyon süreci içerisindeyiz. Dezenflas­yon sürecinin, maliyetleri zamana yayma adına, uzun bir zamana yayılmasının tercih edildiği söylenebilir.

Dezenflasyon süreci­nin bir politika bacağı reel faizlerin pozitif ve yüksek seyretmesini sağlamak, diğeri TL’nin reel olarak değerlenmesi. Bu politika bileşe­ninin kaçınılmaz tehlikeleri vardı. 2001 kri­zinden önce 1999 yılında devreye giren IMF Stand-by anlaşması ile “açılan bant içinde kur yönetimi” benimsenmişti.

Kurun TCMB tarafından yönetiliyor olması ve düşen faiz­ler neticesinde iç tüketim artmış, cari açığın hızla yükselmesine neden olmuştu. Bir baş­ka deyişle, yönetilen kur politikalarında yurt içi kredilerin kontrol edilmesi gerektiğini o dönemde ciddi bir maliyet ile öğrendik. Bu nedenle mevcut dezenflasyon programın­da ekonomi yönetimi kredi büyümesini sı­kı kontrol altında tutuyor. Özellikle de ticari kredi büyümesini.

Bu yazımızda kredilerdeki büyüme oran­larını geçmiş yıllar ile karşılaştırarak genel trendi göstermeye çalışacağız. Buna göre ti­cari kredilerde kur etkisinden arındırılmış, 13 haftalık yıllıklandırılmış büyüme ora­nı .5’e geriledi. Geçtiğimiz yıl ve 2014- 2023 ortalamaları ile karşılaştırınca da geri­leme olduğunu gözlemliyoruz. Yıllık enflas­yonun yaklaşık 5 olduğu bir ortamda bu seviye ciddi bir reel daralmaya işaret........

© Dünya