menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Küresel fırtınada ayakta kalabilmek-2

12 0
14.10.2025

Bahsettiğimiz küresel fırtınanın belki de en büyüğü olarak iklim krizi hepimizi sert bir şe­kilde uyandırdı bu yıl. Şimdi buna uyum sağla­ma ve tehditleri fırsata çevirme zamanı.

Bölgemiz sürekli ateş üstünde. İsrail tüm bölge için güvenlik tehdidi olmayı sürdürü­yor. ABD’nin iki yüzlü dış politikası, hak-hu­kuk tanımazlığı ve İslam ülkelerinin gafleti; Türkiye’nin sorumluluklarının katlanmasına yol açıyor.

Savunma sanayiinde iyi mesafe alan ve böy­lelikle itibarı yükselen Türkiye’nin gıdada da yeterliliğini, en azından stratejik ürünlerde kritik seviyenin çok üzerine çıkarması gere­kiyor.

Diğer yandan iklim değişimi ve savaşlar, de­zavantajlı bölgelerdeki halkları göçe zorluyor. Özellikle suya erişimin azalması, kararsız ha­va olayları arttıkça göçler de önlenemez ha­le gelecek. Unutmayalım ki aç insan her şeyi göze alan insandır. Göçlerden bugüne kadar en çok etkilenen ülke olarak, bundan sonra bu tehdidin özellikle ülkemize yönelik olarak ar­tabileceğini öngörmek gerekiyor. Jeostratejik konumumuz, fırsatları olduğu kadar tehditleri de beraberinde getiriyor.

Son yazımızda belirttiğimiz üzere, tüketi­ci kapitalizmi küresel sisteme hâkim olduğu sürece tüketim hızla artmaya, kaynaklar tü­kenmeye ve artık tabiat kendini onaramaz bir noktaya gelecek gibi görünüyor........

© Dünya