Şirketlerin kristal topu
Her yılın son çeyreğine girerken şirketlerde ve bankalarda yeni yıl bütçesi için hummalı bir hazırlık başlar. İlk adımda, bankaların ekonomik araştırma raporlarından enflasyon, kur, faiz gibi makroekonomik göstergelere dair beklentiler toplanır. Ardından, bu verilere dayanarak satış hedefleri, maliyet tahminleri, borçlanma düzeyleri ve bilançoyu etkileyen diğer birçok parametre, tüm departmanların katkısıyla şekillendirilir. Neredeyse her bütçe döneminde tekrarlanan o meşhur cümle ise genelde bu sürecin kapanışında duyulur: “Seneye çok zor bir yıl bizi bekliyor.”
Daha önceki yazılarımda da değinmiştim. Rahmetli Üzeyir Garih ile Yeditepe Üniversitesi’nde “İş Yönetimi” başlıklı bir programda tanışma ve ondan mentorluk alma şansına sahip oldum. Kendisinden dış görünüşten yönetsel detaylara kadar pek çok konuda değerli bilgiler edindim. Ancak bana en çok etki eden öğreti, şirket yönetiminde nakit akımının ne kadar hayati olduğuydu.
Garih’in, iş dünyasında sıkça anılan şu benzetmesi hâlâ kulağımda çınlar: “İş insanları, üç topla oynayan cambazlara benzer. Bu toplardan ikisi lastiktir (satış ve kâr), biri ise kristalden yapılmıştır (nakit akışı). Lastik toplar yere düşerse yeniden zıplar. Ama kristal top yere düşerse kırılır, oyun biter.”
İş hayatım boyunca defalarca tecrübe ettiğim bir gerçek var: Bu söz, şirketlerin sürdürülebilirliği açısından........
© Dünya
