menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Gitmek zorunda kalanlar: Arkadaşlarım, bir ülke, bir eksiklik

22 15
17.06.2025

İlkokuldan liseye kadar arkadaşları­mın sosyal statüsünü bilmez, merak etmezdim. Kenan Evren Lisesi’nde sı­nıf arkadaşlarım genelde orta gelirli ai­lelerden gelirdi. Hayallerimiz müteva­zı ama kararlıydı.

O yıllarda pek çok ar­kadaşım, zor şartlarda büyüyüp azimle çalışarak Türkiye’nin en iyi üniversite­lerine ilk 50’de girdi, bazıları çift ana­dal yaptı. Ardından vakıf burslarıy­la ABD, Avrupa, İngiltere gibi yerlerde yüksek lisans yaptı, birçoğu çok ulus­lu şirketlerde üst düzey yöneticilikle­re geldi.

Mesele gitmeleri değil, neden dön­medikleri. Dönmek istediler ama döne­mediler. 2015’ten sonra kuralların key­fileştiği, liyakatin yerini sadakatin al­dığı bir ülkede umut bile cesaret ister oldu. İkinci kuşak için Türkiye, artık sadece yaz tatilinde gelinen bir yer. Bu­gün pek çok arkadaşım ve onların ço­cukları yurt dışında. Bu sadece bireysel bir kayıp değil; ülkemiz için büyük bir kayıp.

Prof. Dr. Özge Öner’in analizine gö­re Türkiye’de 18-24 yaş arası gençlerin dörtte biri, 25-34 yaş grubunun üçte biri hayatından memnun değil. Her üç gençten biri geleceğe dair umudunu yitirmiş.........

© Dünya