menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bu ülkeye borcumuz var…

10 0
10.11.2025

“Umutsuzluk soluklanacak bir durak, so­rumluluk kalkıp yürümek ve hatta he­deflere koşmak için yeniden cesaret topladığı­mız andır; çünkü geleceği değiştirenler, yorul­sa da yoldan dönmeyenlerdir”….

Yazacak o kadar çok konu varken, yaşadı­ğımız bunca karmaşanın içinden birini seçip üzerine düşünmek bile bugünlerde içimden gelmiyor. Belki birikmiş bir yorgunluk, bel­ki de içten içe büyüyen bir sıkıntı… Ne derse­niz deyin, kelimeler bazen zihnimde dolaşıyor ama kaleme dökülmek istemiyor. Ekonomiden siyasete, toplumdan gençlerin geleceğine ka­dar dokunduğum her başlık kendi içinde ağır bir yük taşıyor.

Enflasyon desen, gelir dağılımını bozan, ha­yatları kabusa çeviren, düşmesinde gecikildi­ği her gün yeni bahaneler uydurulan bir sorun yumağına dönüşmüş durumda. Bu konuda ya­zayım diyorum ama sorun o kadar dallanıp bu­daklanmış ki, bu köşeye sığdırmam mümkün değil. Sermaye piyasaları desen; büyük yatı­rımcıların arasında küçücük balıkların yutul­duğu küçük tasarruf sahiplerinin denizi gibi. İnsanları uyarmak istiyorum ama nereden baş­lasam sonu yine aynı yere, ahlakın aşınmasına, kuralların görmezden gelinmesine geliyor.

Bütçe açığını, vergi adaletsizliğini, keyfi yö­netilen bir sistemin çarpıklığını yazayım diyo­rum; kendimi bir anda karanlık bir labirentin duvarlarına çarparken buluyorum. Çünkü va­tandaşın iradesinin neredeyse elinden alınmış olduğu, insanların günü kurtarmaya çalıştığı bir ortamda teknik analizler yapmanın bir an­lamı kalmıyor.........

© Dünya