menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Rekabetin emekle imtihanı

12 0
25.10.2025

Recep Gündüz - Rekabet Hukuku Danışmanı

Geçtiğimiz hafta Rekabet Kurulu, çoğunluğu ilaç sektöründe faaliyet gösteren bazı teşebbüsler hakkında yürüttüğü soruşturmayı sonuçlandırdı. Şirketlere toplamda 240 milyon TL’den fazla idari para cezası verildi. Gerekçe: işgücü pazarında rekabeti ihlal etmeleri. Bu son yıllarda alınan çok sayıda karardan sadece biri. Rekabet hukuku uygulamalarının tarihini 1890’daki Sherman Yasası’na kadar götürmek mümkün ama işgücü piyasalarındaki uygulama geçmişi en fazla on yıla dayanıyor.

Cevap, giderek görünür hâle gelen derin bir ekonomik gerçeklikte yatıyor. Dünya genelinde gelir ve servet eşitsizliği, tarihte görülmemiş ölçüde artıyor. En zengin kesim ulusal gelirden her zamankinden daha fazla pay alırken, çalışanların pastadaki payı giderek küçülüyor. Bu eşitsizliğin ardında da artan piyasa yoğunlaşması var: bazı sektörlerde işverenler “tek alıcı” konumuna gelerek çalışanların pazarlık gücünü zayıflatıyor. Sendikalaşmanın gerilemesi, emeğin pazarlık pozisyonunu daha da aşındırıyor. Böyle bir ortamda işgücünün firmalar ve sektörler arasında serbest dolaşımını engelleyen uygulamalar, piyasa işleyişini bozan bir rekabet sorunu olarak kara delik gibi rekabet kurumlarını içine çekiyor.

Uzun yıllar boyunca işgücü piyasaları rekabet hukukunun “kör noktası” olarak kaldı. Bu alan, iş kanunlarının ya da vergi politikalarının konusu sayılıyordu. Ancak son on yılda tablo değişti.
ABD’de Apple ve Google yöneticilerinin çalışan transferine sınırlama getiren yazışmalarının ortaya çıkmasıyla başlayan süreç, 2016’da Adalet Bakanlığı’nın yayımladığı rehberle yeni bir döneme girdi. Hemşire ajanslarından teknoloji devlerine kadar birçok sektörde ücret sabitleme ve “çalışan ayartmama” anlaşmaları kartel olarak cezalandırıldı.
........

© Dünya