menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bu patika, tedbirleri hayatımızdan çıkarır

17 2
11.06.2025

Alternatif Bank Genel Müdürü Ozan Kırmızı, 2025'in Türk bankacılığı için dengelenme ve yeniden ivmelenme yılı olacağını ifade ederek, 2026'nın tam bir normalleşme ve büyüme yılı olacağını, makroihtiyati tedbirlerin hayatımızdan çıkacağını söyledi. Kırmızı, Alternatif Bank'ın bireysel bankacılıktaki büyüme stratejisini ve 1 milyar dolarlık dış finansman hedefini de paylaştı.

Alternatif Bank Genel Müdürü Ozan Kırmızı, 2026'nın Türk bankacılık sektörü için tam bir normalleşme ve büyüme yılı olmasını beklediğini ifade ederek, atılan adımların doğruluğuna ve makroihtiyati tedbirlerin hayatımızdan çıkacağına inandığını belirtti. Kırmızı, 2025'in Türk bankacılığı için bir dengelenme ve yeniden ivmelenme yılı olacağını öngörüyor.

"Makroekonomik istikrarın güçlenmesi, sektörün daha sağlıklı bir büyüme patikasına yönelmesini sağladı" diyen Kırmızı, "Fiyat istikrarının yeniden tesis edilmesi ve faiz oranlarının normalleşmesiyle birlikte sektörün büyüme potansiyeli arttı, yaklaşık 0 oranında büyüme bekliyoruz" dedi. Bu büyümenin, fiyat artışlarındaki dalgalanmaların azalması ve faiz oranlarının düşmesiyle destekleneceğini belirten Kırmızı, "Net faiz marjlarında iyileşme ve net faiz gelirlerinde artış bekliyoruz. Ücret ve komisyon gelirlerinin karlılığı desteklemeye devam edeceğini düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.

Sektörün aktif kalitesinde yukarı yönlü bir seyir öngördüklerini ve hem iç talep hem de dış ticaretin desteğiyle bilançoların daha da güçleneceğini aktardı. Kırmızı, bankacılık sektörünün yeni odak noktalarını da vurguladı: "Yeşil finansman artık niş değil, merkezde. Sektörün bu alana daha fazla kaynak ayırması kaçınılmaz. Yapay zeka destekli çözümler ve blok zincir tabanlı yenilikçi finansman araçları ve dijital ürünlerle, müşteri deneyiminin daha da ileri taşınması hedefleniyor."
Kırmızı, bankacılık sektöründeki beklentileri, dijitalleşme projelerinden, kredi politikalarından yurt dışı borçlanma hedeflerine kadar birçok konuda DÜNYA’ya açıklamalarda bulundu.

2025'in ilk çeyreğinde elde ettiğimiz güçlü kâr rakamları, baskılara rağmen bankacılık sektörünün dirençli yapısını bir kez daha ortaya koydu. Mevduat bankalarının öz kaynak karlılığı (ROE) 2024 sonunda (.4 iken, 2025 sonunda 0'a ulaşması bekleniyordu. Ancak Merkez Bankası'nın Mart 2025'te gecelik borç verme faizini F'ya yükseltmesi ve TL likiditesini sıkılaştırması nedeniyle Net faiz marjları (NIM) daraldı ve ROE'nin %-28 aralığında kalabileceğini gösteriyor. Bu 1'lik enflasyon oranının altında bir reel karlılık anlamına geliyor.

Risk maliyeti (CoR) de karlılığı etkileyen bir faktör. Şubat 2025'te CoR'un 160-180 baz puan olacağı tahmin ediliyordu, Nisan 2025'te ise 150-200 bps aralığında olacağı öngörüldü. Özellikle bireysel kredilerdeki sorunlu alacak (NPL) oranındaki artış karlılığı zorlayabilir. Bu yıl sektördeki ortalama karlılığın en az büyümesini bekliyorum. 2025'in ilk çeyreğinde güçlü bir performans gösterilse de Mart'taki sıkılaştırma önlemleri sonrası karlılığın baskılanması muhtemel. Kısa vadeli dalgalanmaları uzun vadeli stratejilerle yönetebilen, çevik ama temkinli bir duruşun kıymetini her zamankinden daha iyi biliyoruz. 2025'in ikinci yarısıyla birlikte hem kredi büyümesinde hem de marjlarda kademeli bir toparlanma öngörüyoruz.

2025'in 2024'e göre daha pozitif geçeceğini düşünüyorum. Yıl içerisinde tekrar faiz indirmek için fırsatlar olacak ve bu faiz düşüşleriyle beraber hem firmaların üzerindeki faiz yükü azalacak hem de bankaların karlılık anlamındaki zorlukları azalacak. Merkez Bankası'nın Haziran para politikasını pas geçeceğini düşünüyorum. Sonrasında da enflasyonu kontrolü altına alabildiğini net gördüğü zamanda Temmuz'dan itibaren tekrar kendi politikasında ilerleyebileceğini düşünüyorum. Tekrar ikinci yarı yılda faiz indirimlerine devam edeceğini, ilk altı aya göre ikinci altı ayın hem reel sektör hem bankalar için fırsat vereceğini düşünüyorum. Beklentimiz 35 ile 38 arasında bir politika faizi ile yılı kapatmak. Yüksek faiz reel sektör için de sağlıklı bir şey değil, ancak belli parametreleri kontrol altına almadan faizin hızlı düşüşü orta ve uzun vadede Türkiye ekonomisine daha kalıcı hasarlar bırakabilir. Şu anda doğru bir patikada ilerlediğimizi düşünüyorum.

Toplam kredilerde aktiflerdeki büyümenin bu yıl @ civarında olacağını bekliyoruz. Yabancı para kredilerdeki büyüme 0'lu seviyelerde kalırken, TL kredilerde E seviyelerinde büyüme olabilir. Kredi büyümesi, Merkez Bankası'nın sıkı para politikası ve düzenleyici büyüme limitleri nedeniyle 2025'te yavaş seyrediyor. Türk bankacılık sektörü, 2025 yılında kredi portföy kalitesini korumak ve riskleri etkin şekilde yönetmek amacıyla daha temkinli, seçici ve veri odaklı bir yaklaşım benimsiyor. Artan makroekonomik belirsizlikler ve sıkılaşan para politikası koşulları, kredi geri ödeme kabiliyetlerini yakından izlemeyi gerektiriyor.

Ticari kredilerde takibe dönüşme riskinin sınırlı ölçüde artacağını, ancak sektör genelinde ciddi bir bozulma beklemiyoruz. Uygulanan sıkı para politikasının da orta vadede kredi kalitesinin korunmasına katkı sağladığını ve 2025'te ticari kredilerdeki risk artışının yönetilebilir düzeyde kalacağını öngörüyoruz. Bireysel krediler tarafında takibe dönüşme riski, 2025'te daha yakından izlenmesi gereken bir alan olarak öne çıkıyor. Yüksek enflasyon, gelir seviyesi düşük gruplarda ödeme gücünü baskılarken;........

© Dünya