menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Teknolojiyi “insanlaştırmak” mı, insanı teknolojiyle buluşturmak mı?

29 0
01.09.2025

Yapay zekâ, akıcı dili ve güçlü analiz yete­nekleriyle insan hayatını dönüştürüyor; ancak bu dönüşüm, kontrolsüz bırakıldığın­da yüksek riskleri de beraberinde getirmekte. ABD’de yaşanan son vaka, yapay zekâ ile ku­rulan diyalogların, “sanrıları pekiştirerek” ci­nayet ve intihara yol açtığı iddiası, bu riskle­ri çarpıcı bir şekilde ortaya koymuş durumda.

Wall Street Journal’in haberinde; Stein Erik Soelberg (56), annesini öldürdükten son­ra intihar ediyor. “Bobby” adını verdiği bir sohbet botuyla aylarca süren diyalogları, You­Tube’da ortaya çıkıyor. Botun, “gizli sembol­ler” veya “gözetim” gibi paranoyak iddiaları­nı dolaylı olarak doğruladığı (ör; “Erik, sen de­li değilsin”) belirtiliyor. Greenwich Time ise Soelberg’in ruhsal durumunun kötüleştiğini ve OpenAI’ın polis ile iş birliği yaptığını belir­tiyor. Sophie Reiley davasında bir yapay zekâ botunun intihara katkı sağladığı iddiası da risklerin genişliğini gösteriyor. YZ’nın insan psikolojisi üzerindeki etkilerinin karmaşık­lığı, psikolojideki ELIZA etkisi, akıcı bir bo­tun “bilinçli bir akıl” gibi algılanmasına neden olabiliyor ve özellikle kırılgan zihinlerde “san­rıları” güçlendirebiliyor. Bir kısım basın, olayı “ilk yapay zekâ cinayeti” olarak nitelendirir­ken; bir kısım da yapay zekâ etiği ve güvenliği üzerine tartışmalar........

© Dünya