menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Geç olsun, güç olmasın…

25 24
16.07.2025

Mayıs başındaki yazımda finansal koşullar endeksimizi tanıtmış ve şu ifadeleri kullanmıştım: “Gün­lük frekansta hesapladığımız Finan­sal Koşullar Endeksi’ne göre, son dö­nemde koşullar aşırı sıkı bir seviyeye ulaşmıştır. Bu durum, belirli bir gecik­meyle ekonomik aktivitede belirgin bir yavaşlamanın gündeme geleceğine işaret etmektedir.”

Oysa ki Nisan-Mayıs aylarına iliş­kin açıklanan aktivite verileri ve hazi­ran ayına dair öncü göstergeler, ekono­mik aktivitedeki yavaşlamanın ikinci çeyrekte sınırlı kaldığını göstermek­tedir. Bu durum, TCMB’nin faiz indi­rimi ve makro ihtiyati düzenlemeleri gevşetme konusunda oldukça temkin­li kalacağını düşündürmektedir.

Hatırlatmak gerekirse, ekonomide “finansal koşullar” dediğimiz kavram, paraya ulaşmanın kolaylığı ve maliye­tiyle ilgilidir. Faizlerin yüksek, döviz kurlarının oynak ve bankaların kredi vermekte isteksiz olduğu bir ortam­da finansal koşullar sıkılaşır. Bu da tüketim ve yatırımı yavaşlatır. Tersi­ne, faizlerin düşük, borsanın canlı ve kredilerin bol olduğu durumlarda ise finansal koşullar gevşektir; bu da eko­nominin daha rahat bir şekilde büyü­mesine olanak tanır. (Daha ayrıntılı anlatım için 7 Mayıs 2025 tarihli yazı­ma bakabilirsiniz.)

Grafikten de görüldüğü gibi, son dönemde finansal koşullar endek­si tarihsel ortalamanın neredeyse 1 standart sapma üzerine çıkmıştır ve tarihsel olarak en sıkı düzeyinde sey­retmektedir. Geçen yıl ikinci çeyrekte neredeyse bu sıkılık düzeylerine ula­şıldığında, GSYH büyümesi iki çey­rek üst üste yatay kalmış ve çıktı açığı negatif bölgeye geçerek enflasyondaki düşüşü destekleyen bir görünüm ser­gilemişti.

Sonrasında, geçen yılın son çeyre­ğine doğru piyasada faiz indirimi bek­lentileri........

© Dünya