menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İhracatla büyümek zorunda mıyız?

31 0
05.09.2025

TÜİK verilerine göre Türkiye ekonomisi yı­lın ikinci çeyreğinde bir önceki yılın ay­nı dönemine göre yüzde 4,8 büyümüş. Beklenti ikinci çeyrekte yıllık bazda büyümenin yüzde 3,8 olacağı yönündeydi. TÜİK daha önce yüzde 2 olarak açıkladığı yıllık bazdaki ilk çeyrek bü­yümesini yüzde 2,3 olarak yukarı yönlü revize etti.

Sektör bazlı bakıldığında ise, inşaat ve sa­nayide büyüme gerçekleşirken, tarımda daral­ma gerçekleşmiş. Kişi başına GSYH, 2024 yılın­da cari fiyatlarla 503 bin 76 TL, dolar cinsinden 15 bin 325 dolar olmuş.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Önümüzdeki dönemde finansal koşulların da­ha elverişli hale gelmesi ve küresel ticarette belirsizliklerin azalmasıyla büyümenin kade­meli olarak potansiyel seviyesine ulaşmasını öngörüyoruz” derken Ticaret Bakanı Ömer Bo­lat’dan “Yıl sonunda 390 milyar dolar olan mal ve hizmet ihracatı hedefimizin üzerinde bir performans yakalamak, büyümede kaydedilen bu başarıyı daha da ileriye taşımak üzere çalış­malarımıza hızla devam edeceğiz” açıklaması geldi.

Sayın Bolat büyümede ihracatın payına ve önemine dikkat çekerken, Sayın Şimşek’e göre büyüme, ancak elverişli hale gelmesini öngör­düğü finansal koşullar ile mümkün olabilecek. Şimşek’in açıklamalarında ihracata dair her­hangi bir söylem yer almadığı gibi, ucuz finans kaynaklarına erişime dair bir iyileşmeyi kastet­tiğini söylemek veya geleceğe dair bir ışık gör­mek de hayli zor. Verilere göre bir büyüme söz konusu olsa da piyasadaki pek çok olumsuz ge­lişme, sanayici ve ihracatçının veryansınları, reel........

© Dünya