Bu zorlu dönemde nasıl ayakta kalırız?
Bir önceki yazımda şirketlerin bir senelik zorlu bir döneme girdiğini yazmıştım. Gerek dünyadaki gelişmeler gerek ülkemizde uygulanan program gerekse de veriler, işlerin Haziran 2025’ten önce düzelmeyeceğini gösteriyor. Bu ne anlama geliyor?
Gelecek sene Haziran ayına kadar oyunda kalmanın, yani bir şekilde ayakta kalmanın yollarını bulmalıyız. Şimdiden pek çok konkordato ve iflas haberi duyuyoruz. Sıkı politikalar yeni bir döneme işaret ediyor. Bu şirketler arasında olmamak için aşağıda paylaştığım temel riskleri iyi yönetmemiz gerekiyor.
Bu dönemde üç temel risk var.
-Birincisi işletme sermayesi ihtiyacı. İşletme sermayesi, özetle operasyonlarınızı yürütmek için ihtiyacınız olan para miktarıdır. Hazır değerler, kısa vadeli alacaklar ve stoklar gibi dönen varlıklar ile kısa vadeli tedarikçi ödemeleri ve krediler gibi kısa vadeli yükümlülükler arasındaki farktır. İşletme sermayesinin negatif olması, operasyonun sürdürülebilirliğini engeller. Negatif ise, finanse edilmesi gerekir. Burası da oldukça sorunlu zira, finansa erişim zorlukları ve yüksek finansman maliyetleri halen firmaları zorluyor. Bu noktada işletme sermayesini artıda tutmaya yönelik stratejiler izlenmeli.
-İkinci risk,........
© Dünya
visit website