YA TUZ DA KOKARSA…
Bedevinin biri kendi köyünden edepli namuskar bir kadınla evlendi. Çok geçmeden kendi ailesi ile eşinin ailesi arasında bir kavga çıktı ve eşinin ailesinden biri vurularak öldürüldü. Köyün ileri gelenleri bu bedevinin içlerinde olduğu bir grup şahısların köyü terk etmelerine karar verdiler.
Adam çar naçar pılını pırtını topladı ve başka bir kabilenin yanına taşındı. Yeni taşındığı kabilenin şeyhiyle iyi ilişkiler kuran bedevi; kabilenin maslahatına olan işler için de yardımcı oluyor, katkı sağlıyordu.
Derken bir gün kabilenin şeyhi bu bedevinin evini ziyarete gitti. Şeyh, bedevinin hanımını görür görmez güzelliğine meftun oldu ve bu kadına sahip olmak için şeytani bir plan hazırladı.
Bedevinin de içinde olduğu bir grup adamı bir haftalık bir iş için uzak bir yere gönderdi.
Şeyh, kendisini aptala çeviren şehvetini dindirmek için bir gece kadının kapısını çaldı. Kadın, “Kim o?” diye seslendi.
Şeyh: “Benim, köyün şeyhiyim. Senle bu geceyi geçirmeme müsaade etmeni istiyorum” dedi. Kadın kapının arkasından ona şöyle seslendi: “Evet, buna bir mani yok, ancak sana soracağım bir sorunun cevabını doğru olarak vermen şartıyla.” Şeyh........
© Doğruhaber
