Gazze’li Bakışlar ve Zorluğun Hakikati
Yeryüzünün en acil çözüm bekleyen meselesi Gazze olunca, herkesin sorunları küçülmüş oldu. Türkiye’nin de kronik sorunları ve iki senelik bütün gelişmeleri eskisi kadar dikkat çekmiyor, istenen merakı uyandırmıyor.
Ve politika sahasının cazibesi de hızla düşüyor. Çünkü sorunları, tepeden en hızlı halletme yöntemi olarak görülen siyaset kurumunun böylesi feci bir soykırım karşısında neredeyse hiç işe yaramadığı düşüncesi, öyle kolay reddedilecek gibi durmuyor.
Yine yöneticilerin geniş kitlelerin yararına gözettikleri maslahatlar aynı kitlelerin vicdani talepleriyle tartıldığında çok hafif kaldığı için idare denildiğinde akla gelen bütün parçalar da zihinlerde küçülüyor.
Bunca sistem ve kurumsallaşmanın Gazze’ye gıda girişini sağlamada bile işlevsiz kalması, konuyu sınırların dışındaki mecburiyetlerle açıklama çabasını da anlamsız kılarak, devlet aygıtının, insanı yaşatma görevini bir daha sorgulatıyor.
Dünyanın en uzak köşesindeki bir depremde acil kurtarma ekipleri gönderilirken, yanı başındaki felakete koşmak için en ufak bir somut adım atılmayınca; ilk yardım nedir? afet neye denir? kim neden kurtarılmalıdır? gibi suallerle öyle derin bir obruk oluşuyor ki, zaten iki yıldır ciddi biçimde yaralanan kalp, akıl ve ruhun ayarları hepten kayboluyor.
Neyse bunlar havf ve recanın korku kefesinde birikmiş, sanal değil gerçek kötü manzaralar, bu suretler, pesimist nazarla çekilmiş fotoğraflar değil, realist bakışla amel defterimize kaydedilmiş çözünürlüğü kadar vebali de yüksek imajlar. Her birinin kıyamet........
© Doğruhaber
