“Oyalama beni çok işim var”
Dünyanın dönmesi hakikaten bu alemin en sırlı en acayip olayı. Döndükçe acı tatlı ne varsa hep bir yere dökülüp unutuluyor sanki.
Geçmişin bütün serencamı.
Ya sanatla, edebiyatla çok güçlü ve sürekli bir anlatımınız olacak ya da tarihin mezarlığında kaybolup gidecek.
Allah-ü Teala kendisini el Hay ve El Muhyi isimleriyle tanıtıyor. Diri olan ve diri tutan, dirilten. El Kayyum da öyle. Sürekli kaim olan ve ayağa kaldıran, ayakta tutan.
Bu esmasının tecellisidir ki, içindeki her şeyle bütün alemler belirlenen vakte kadar kusursuz tıkır tıkır işliyor. Kur’an-ı Kerim, daima canlılığını muhafaza ediyor, hatta Üstadın dediği gibi her gün daha da gençleşiyor. Peygamber (sav)’e olan muhabbet de eksilmiyor artıyor.
O yüzden Kur’an ve Sünnetin ihyası diye bir tabir doğru olacaksa bu, onları diriltme değil de i’tisam (sımsıkı sarılma) ve temessük (kuvvetle tutunma) şeklinde anlaşılabilir. O iki emanetin sahibi celle celalühü, zaten yaşatmayı üzerine almış.
Bir toplumu inşa eden hadiseler içinse öyle bir garanti olmadığından diri tutma işi fertlerin seçimine, iradesine çaba ve yeteneğine kalıyor.
Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri bu........
© Doğruhaber
