Babanın hakkı yok mu?
Günümüz toplumunda evlilik, feminizmin ve yasal düzenlemelerin getirdiği yüklerle, evliliğin her aşamasında erkeğin omuzlarına bindirilmekte, onu adeta bir köle haline getirmektedir. Bu durum, erkeklerin evliliğe bakış açısını derinden etkilemekte ve pek çoğunun evlilikten uzaklaşmasına neden olmaktadır. Bu sorun artık kişisel olmaktan çıkıp toplumu tehdit eder hale gelmiştir. Hızlı ve etkili bir çare bulunmaz ise geri dönülemez bir noktaya gelecektir. Bütün sorumluluğu erkeğin omuzlarına yükleyen bir anlayış artık kaldırılamaz bir yüktür. Bu iş artık erkeğin de değil, devletin omuzlayacağı ağır bir yük olmuştur.
Evlilik kararı alındığı andan itibaren erkek, adeta bir ekonomik savaşın içine girer. Düğün masrafları, nişan, çeyiz, takı, ev kurma, eşya alımı ve hatta karşı tarafın ailesinin talepleri gibi kalemler, erkeğin sırtına yüklenen devasa bir borç ve sorumluluk yığını oluşturur. Banka kredileri, senetler, yıllarca biriktirilmiş alın terleri, bu süreçte adeta su gibi akıp gider. Ülfetin, sevginin ve duygusal bağın ön planda olması gereken bu dönemde erkek, cüzdanındaki rakamlarla bir sınava tabi tutulur. Maddi yeterliliği, evliliğe uygunluğunun temel kriteri haline gelir. Bu durum, erkeği daha evlenmeden, ilişkinin temelinde sevgi yerine maddi........
© Doğruhaber
