Radikallikten Deradikalleşmeye: Bir Toplumsal Yolculuk
İnsanoğlu, değerlerle birlikte yaratılır, değerlerle donatılır ve dünyaya değerli bir varlık olarak gelir. İnsanı ayakta tutan, onun değerleri ve bu değerlere gösterdiği sadakattir. İnsan, değerlerine sahip çıktığı ve onları önemsediği sürece anlam kazanır.
Doksanlı yıllarda sadece makarna, ekmek ve çorba ile yetinenler, imkânı olmadığı için taksiye hiç binemeyenler, dolmuş ücreti de yüksektir diye otobüsü düşünenler, son karar olarak yaya gitmeyi tercih edenlerdendik.
Bisiklet almaya gücümüz yetmezken, bugün milyonluk araçlara biner hale geldik. Bugün geldiğimiz noktada, pek çok insan ekmeğin fiyatını ya da kullandığı arabanın yakıt fiyatını bilmez. Yokluğun, dolmuş ücretini hesaba katmayı zorunlu kıldığı bir durumdan, varlığın hesap yaptırmayan konforuna ulaştık.
Eskiden 70-80 metrekarelik evlerde otururken, şimdi 200-250 metrekarelik geniş evlerde yaşıyoruz. Evleri ısıtmak için kömür, odun ve karton kullanılırken, bugün bu maddelerin fiyatını bile bilmez olduk. Kalorifer peteklerini bile göremediğimiz yerden ısıtma sistemleriyle tanıştık. Eskiden, kiralık ev tutmaya gücü yetmeyenler, anne-babaları ve kardeşleriyle birlikte kalmak zorundaydı. Bugün ise geniş evlerimizde anne-babalarımız için bile yer bulamaz hale geldik, kardeşlerimiz ise........
© Doğruhaber
