RİBAT EHLİ
İşgalci Siyonist rejimin, arkasına küresel işgal çetesini de alarak gerçekleştirdiği soykırım savaşının üzerinden birkaç ay geçmişti.
Hastanelerin, camilerin ve okulların vurulduğu bir dönemde, dünya medyasında katledilen bebeklerin resimleri boy boy yer alırken, Amerika, İngiltere ve Almanya’nın “Sivillerin öldürüldüğüne dair bir kanıt yok!” dediği günlerdi.
Gazze’de bir hastaneye şehid ve yaralılar getirilirken ağlayan ve tedirgin bakışlarla etrafa bakanlara yönelik Gazzeli bir alim şu sözleri kullanmıştı: "Ağlamayı kesin! Hepimiz şehit olacağız. Burası cihad ve ribat topraklarıdır. Canımız Allah yolunda fedadır. Yarın seni alır, en yüksek mertebeye ulaştırır. Böyle düşünmezsek yaşamamızın ne önemi var?"
Evet, orası “Cihad ve Ribat” topraklarıdır.
Ribat için “sınır boylarında ve stratejik mevkilerde askerî amaçlı kullanılan yapılar” gibi bir tanım yapılır. Düşman saldırılarını önlemek için sınırlarda nöbet tutmak, düşmanı gözetlemek gibi anlamlar da verilmiştir.
Ribatlarda toplanıp düşmanı karşılayanlara “Murabıt” adı verilmiştir.
İslam tarihi boyunca “Ribat ehline” özel bir önem verilmiş ve........
© Doğruhaber
