Siyonist zalimlerin can damarı: Boykot!
“Geçtiğimiz gün, sıradan bir alışveriş için bir AVM’ye uğradım. Sessizce reyonlar arasında dolaşırken, önümden geçen iki bayan dikkatimi çekti. Sepetleri tıka basa israil ürünleri ile doluydu. Mesele aldıkları ürünlerin miktarı değildi elbette... Mesele, etiketlerde yazan ülke adıydı: israil…
O an, mideme oturan ağır bir taş gibi hissettim. Çünkü o ürünler sadece “çikolata” “kahve” ya da kola değildi; onlar, Gazze’de yıkılan evlerin, yetim kalan çocukların, açlıkla imtihan edilen annelerin gözyaşlarının sessiz tanıklarıydı.
Bir Müslüman olarak güzel bir üslupla tepkimi dile getirdim. Fakat aldığım cevap, beni derinden sarstı.”
“Seni ilgilendirmez. Rahatsız oluyorsan git başka yerden alışveriş yap.”
Peki bu muydu, kardeşlik?
Ne zaman “Müslüman kardeşliğimiz” sadece Cuma hutbelerinin süslü cümlelerinden ibaret hale geldi? Ne zaman, zulmün finansörü olan markaları desteklemek “kişisel tercih” kılıfına sığdırıldı?
Boykot, elbette savaş meydanındaki bir kurşun değil. Ama zulme karşı en........
© Doğruhaber
