Onlar soğuk toprağın bağrına gömülen isimsiz kahramanlardır
“Ve kim, bir canı haksız yere öldürürse, sanki bütün insanlığı öldürmüş gibidir...”(Maide, 32)
Bu ayet, insanlık vicdanına hitap eden ciddi bir ikazdır.
Fakat tarihte Srebrenitsa’da bugün Gazze’de ve dünyanın dört bir yanında zulmeden zalimler bu ikaza kör ve sağır kesildiler.
O topraklarda, sadece bedenler değil; sözler, yeminler, sözleşmeler ve insaniyet de toprağa verildi.
1995 yılının Temmuz’uydu. Avrupa’nın göbeğinde, mimsiz Medeniyetin ortasında, gökyüzü başörtülü anaların ağıtlarıyla inledi.
8.372 Boşnak Müslüman erkek ve çocuk, BM bayrağı altındaki bir şehirde, dünyanın gözleri önünde kurşuna dizildi...
Ve dünya bugün olduğu gibi, o gün de bu zulme sessiz kaldı...
Onlar silahsız ve savunmasız masum bir halktı..
Tek Suçları Müslüman olmak, Müslümanca yaşamaktı...
Yalnızca “Allah’tan başka ilah yok” dedikleri bir davaları, secdeleri ve Kur’an’a sarılan yürekli elleri vardı.
Ama o gün, Allah diyenler hedefteydi.
Srebrenitsa’da katliam, yalnızca bir savaş suçu değil; dini bir kimliğin silinmesi çabasıydı.
Sırplar, Müslümanları öldürmekle........
© Doğruhaber
