menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Erdoğan ve Bahçeli sadece korkularını ve korkularımızı yıkmış olmayacaklar

18 1
16.03.2025

Sorumluluk makamında olanların başlattıkları “Terörsüz Türkiye” yürüyüşünü bu kez korkular üzerinden değerlendirmemde Yalçın Hatunoğlu’nun “Türk milliyetçilerinin önündeki soru: Korkak mısın, milliyetçi mi?” başlıklı yazısının da payı vardır.

Korku, insanın hayatının bir parçasıdır. Korkusu ve dahi korkuları olmayan insan yoktur. İnsan, varlığının farkına vardığı andan ölümüne kadar korkularla yaşar. Korku, hangi yöne olursa olsun, insana yol aldırır. Korkuyu bütünüyle kötü olarak görmek veya kötü olarak tanımlamak yanlıştır. Ama tereddütsüz bir şekilde kötü olarak tanımlayabileceğimiz bir korku vardır ki, o da öğretilmiş olanıdır. İşte bunu yenmek, zor mu zordur. Hele hele bu öğretilmiş korku toplu olarak ve dahi özenle yaşanıyor ve yaşatılıyorsa… İşte bizim millet olarak yaşadığımız, bu öğretilmiş korkudur. Hem de yüz yıldan beridir… Öğretilmiş korkunun bir de cehennem zebanilerini aratmayan bekçileri olur. Görevleri, bu öğretilmiş korkuyu kesintisiz yalanlar ve kesintisiz şiddetle yaşatmak ve bu korkuyu aşmaya yeltenenlere zulümlerden zulüm ve ölümlerden ölüm beğendirmektir.

Toplumu, biri dışarıdan, ikisi de içeriden olmak üzere yine ürettikleri üç düşman ile korkuttular. Dışarıdaki düşman........

© Doğruhaber