Yansın Kızıl Ateşlerde Başörtüsü!
Hatırlanacağı üzere 28 Şubat sürecinde devlet televizyonunda “Allah” lafzını kullanmak bile yasaklanmıştı.
O dönemlerde ekranlarda dine ve dindarlara ait herhangi bir işaret, simge veya başörtülü, sakallı dindar insan profili görmek imkansızdı.
Gerçi “görsek ne olacaktı ki?” diyenler olabilir haklı olarak. Zira yıllarca izletilen Yeşilçam filmlerindeki dindar insan profilleri ve yer aldıkları sahneler ortadaydı. Çoğu pek iç açıcı türden değildi.
Yani televizyonlarda şöyle düzgün, mütedeyyin insan profili görmenin imkânsız olduğunu, kanıksayan bir toplum haline gelmiştik.
Ama son yıllarda, mütedeyyin olmasa da “muhafazakar modern” profiller yer almaya başladı TV ekranlarında. Birileri lütfetmişti adeta, bir iki kıytırık rol bile ne kadar özgürleştiğimizi gösteriyordu!
Sonraları cesaret eden(!) bazı yapımcıların gayretiyle, başörtülü doktorlar, avukatlar, öğretmenler vb. profiller de görmeye başladık ekranlarda.
Yaşasın!!!
Birileri artık dindarların da var olduğunu, yaşadığını, hayatın her alanında yer alabileceklerini kabul etmişti.
Çünkü buralara kolay gelinmemişti. “Türbanlılar bu ülkede ancak hademe olabilir” şeklinde ahkam kesen siyasilerin söylemleri ve buna paralel icraatlarından dolayı, hep bastırılmıştı dindar kesim.
Gerçi köprünün........© Doğruhaber
