Hukuk, din ve ahlak
Leman adlı mizah dergisinde yayımlanan bir karikatürde bombalanan bir şehrin üzerinde Muhammed ve Musa adlı iki hayalî kişinin görüntüsünün yer alması sonrasında yaşanan müessif olaylar malum. Adı geçen derginin karikatürde İslam peygamberini resmetmek suretiyle ‘’toplumun dinî değerleri’’ni aşağıladığı iddia edilerek sorumluları ve çizerleri hakkında ceza soruşturması başlatıldı ve derginin toplatılmasına karar verildi.
Bu arada dergiden yapılan açıklamada karikatürün aslında İsrail tarafından öldürülen ve Muhammed adıyla sembolize edilen bir Müslümanın şahsında mazlum Müslümanlara yönelik İsrail saldırganlığını eleştirdiği ve bunun dini değerleri aşağılamakla hiçbir ilgisinin olmadığı belirtildi. Ne var ki, bu açıklama başta Anadolu Ajansı olmak üzere sorumsuz ve kışkırtıcı yayın yapan iktidar medyasını, dinci fanatikleri ve onları galeyana getirecek açıklamalar yapmaktan kaçınmayan AKP’li ve MHP’li politikacıları teskin etmedi.
Böylece provoke edilmiş, organize bir dinci kalabalık Leman dergisi binası önünde toplanarak ‘’Yaşasın Şeriat’’ sloganları altında tehditler savurdular. Bu arada, kendilerine ‘’Büyük Doğu Akıncıları’’ adı veren gruptan bir kişi ‘’Burası Müslüman Anadolu toprağı. Ya biz gideceğiz ya onlar gidecek. Ya onlar ölecekler ya biz öleceğiz. Biz onurla can vermeye de can almaya da hazırız’’ diye konuştu.
Kısaca, sözde protesto ettikleri karikatürü bile anladıkları kuşkulu bir kalabalık, siyasî destekçilerinin de koruması -ve belki de teşviki- altında ‘’bir bardak suda fırtına’’ kopardılar. Sonuçta bu gündem değişikliği siyasî iktidarın işine yaradı. Ama bu durum şaşırtıcı değil, çünkü bu iktidar koalisyonunun özellikle büyük ortağı ‘’dinî değerleri’’ koruma konusunda ne kadar istekli ve atılgan olduğu görüntüsü vermenin kendisine sağladığı politik avantajın bilincinde olduğunu şimdiye kadar birçok defa gösterdi.
Leman dergisine gösterilen aşırı tepkiyi ‘’bir bardak suda fırtına koparmak’’ diye nitelememi haklı gösteren iki neden var. İlk olarak, söz konusu karikatürden, üstelik dergiden yapılan aksi yöndeki açıklamaya rağmen, Müslüman çoğunluğun değerlerine hakaret edildiği sonucunu çıkarmak idrak yeteneksizliğinden değilse ancak kötü niyet eseri olabilir. Belli ki karikatürist, çizdiği resimlere Muhammet ve Musa isimlerini vererek Gazze halkına yapılan zulmün sadece Müslümanları değil aslında Yahudileri de yaralaması gerektiğine dikkat çekmek istemiş. Daha sade bir anlatımla, burada Müslüman Filistinliler ile İsrail’li Yahudileri ortak bir acıda birleştirmeyi amaçlayan bir sembolizm söz konusudur.
İkinci olarak, karikatürdeki Muhammed isimli şahıs bir sembol değil de gerçekten Peygamberin resmi olarak düşünülmüş olsaydı bile, dinciler ile malum siyasilerin buna gösterdikleri tepki aslında ‘’bir bardak suda fırtına koparmaktır; çünkü iddia edilen yasağın dinî naslarda (Kur’an ve Sünnet’te) bir dayanağı olmadığı biliniyor. Yani, İslam peygamberinin resminin çizilmesinin İslama aykırı olduğu yaygın bir yanlış kanaatten........
© Diyalog Gazetesi
