menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Kurumsal kötülük ve insanlığın sükûtu

13 2
27.10.2024

Dünyanın Orta Doğu’sunda büyük devletler, taşeron devletin terörist yöntemlerine göz yumarak ve her türlü askerî mühimmatla destekleyerek soykırımın sürdürülmesine seyirci kalıyor. Verdikleri mühimmatın tahribatından katledilemeyenler ve yaralananlar kurtulmasın diye uluslararası savaş hukuku çiğnenerek bölgeye gıda ve sağlık ihtiyaçlarının girmesinin engellenmesini de görmezden gelerek kötülüğün iştirakçisi olmaya devam ediyorlar. Terörün sınırlarımızdaki unsurlarını her türlü silah ve mühimmatla destekleyen ve taşeron teröristlerine kol kanat geren Batılı müttefiklerimiz(!), Ankara’nın ortasında gerçekleşen adi eylemi kınayarak; katilin katlettiği kişilerin cenazelerine katıldığı gibi görünerek devekuşu gösterisi yapıyor ve olup bitenleri görmediğimizi sanıyorlar. Oysa biz uzun zaman önce kralın başında taçla çıplak olduğunu öğrenmiştik. Merhum Sezai Karakoç bizi bu hususta uyarmıştı: “Onlar sanıyorlar ki biz sussak mesele kalmayacak. Hâlbuki biz sussak, tarih susmayacak. Tarih sussa, hakikat susmayacak. Onlar sanıyorlar ki bizden kurtulsalar mesele kalmayacak. Hâlbuki bizden kurtulsalar, vicdan azabından kurtulamayacaklar, vicdan azabından kurtulsalar, tarihin azabından kurtulamayacaklar. Tarihin azabından kurtulsalar, Allah'ın azabından kurtulamayacaklar.”

Bir asrı aşkın zaman diliminde coğrafyamızda zulüm kol geziyor. Batı’nın vahşi çocukları, ürettikleri ölüm mühimmatını coğrafyamız etrafında ve mazlum insanların yaşadığı coğrafyalarda test ederek kullandırdıkları bir bomba ile kaç bina yıkabildiklerini, kaç kadın ve çocuk öldürebildiklerini ve bıraktıkları ölüm makinesinin kaç metrelik bir krater oluşturduğunun istatistiki verilerini toplayıp yeni silah ve mühimmat üretmek için AR-GE yapıyorlar. Kurumsal kötülük,........

© Diriliş Postası


Get it on Google Play