Türkiye ile İran’ın kaderi ortak mı?
İsrail’in İran’a başladığı saldırı sonrasında, Türkiye’de, İran’dan sonra sıranın Türkiye’ye geleceği, bundan dolayı da Türkiye’nin İran’ın yanında olması gerektiği hatta Türkiye’nin İran’la müttefik olması gerektiği ile ilgili, eskiden beri dillendirilen bir söylem yeniden dillendirilmeye başlandı.
Peki, bu söylem realiteyi ne kadar yansıtıyor? Her şeyden önce şunu belirtmek gerekir ki, bu söylemin en azından bir kısmı gerçeği yansıtıyor.
Zira İsrail’in Orta Doğu’da büyük devletleri bölüp, parçalamak istediği, etnik ve mezhepsel ayrılıkları, farklılıkları kışkırtarak küçük, zayıf devletlere bölmek istediği eskiden beri bilinen bir husus.
Dolayısıyla, Irak ve Suriye’yi bölmek ve zayıflatmak için, ABD-İsrail ikisinin her şeyi yaptığını biliyoruz.
İran’ın da özellikle İsrail tarafından bölünmek istendiği, zayıflatılmak istendiği bir sır değil. İsrail’in Türkiye’den de rahatsız olduğu, bu coğrafyada Orta Doğu’da güçlü bir devlet olarak bulunan ve her geçen gün sanayi, teknoloji ve silah altyapısını geliştiren Türkiye’yi, Türkiye doğrudan İsrail’i tehdit etmese bile kendisine bir rakip olarak gördüğü bir sır değil.
Dolayısıyla İsrail için ideal olanın Türkiye’nin de zayıflatılması, hatta bölünmesi olduğunu biliyoruz. Bundan dolayı da geçmişten beri İsrail Orta Doğu’da bir PKK devletini hem Kuzey Irak’ta hem de Suriye’de destekliyor. Hatta PKK’ya doğrudan Türkiye içerisinde de destek verdiğini söyleyebiliriz.
Peki, bütün bu tehditler karşısında Orta Doğu’da Türkiye ve İran’ın ortak bir vizyon geliştirmesi, kamuoyunda dillendirilen iddia çerçevesinde siyasi ve askeri müttefiklik ilişkisi kurması mümkün........
© Diriliş Postası
