menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Vilnus'tan Washington'a Türkiye’nin NATO ile münasebetleri

17 0
16.07.2024

10-12 Temmuz tarihleri arasında NATO’nun kuruluşunun 75. yılı münasebetiyle Washington’da, ABD Başkanı Biden ve NATO Genel Sekreteri Stoltenberg’in ev sahipliğinde, NATO üyesi ülkelerle bu yılki etkinliğe davet edilen bazı ülkelerin devlet ve hükûmet başkanlarının iştirak ettiği zirveyle NATO-Ukrayna Konseyi icra edildi.

Hatırlanacağı üzere geçen seneki Vilnus zirvesi, genel olarak Finlandiya ve İsveç’in ittifaka katılımı üzerine odaklanmış ve Rusya’nın Avrupa’ya yönelik artan tehdidini sınırlandırmak için ittifakın genişlemesi gerekliliğine vurgu yapılmıştı. Bu nedenle de tüm gözler, bu iki aday ülkenin ittifaka kabulü için onay vermeyen Türkiye’ye çevrilmişti.

Türkiye ise 2022 yılındaki Madrid zirvesi esnasında, Finlandiya ve İsveç ile üyeliklerinin kabul edilmesi için bazı şartların yerine getirilmesini öngören bir mutabakat imzalamış olduğunu hatırlatarak ilgili ülkelerin bu mutabakatta verdikleri sözleri yerine getirmesini beklediğini açıklamıştı.

Buna rağmen ABD ve Avrupa medyası, Türkiye’nin NATO üyeliğini sorunsallaştırıp Türkiye’nin Rusya ile yakın ilişkileri nedeniyle bu iki ülkenin üyeliğini veto ettiği gibi mesnetsiz ve insafsız haberler yapmıştı.

Vilnus zirvesinin akabinde ise terörle mücadeleyle ilgili talep edilen hukuki düzenlemeleri peyderpey hayata geçiren Finlandiya ve ardından da İsveç’in üyeliğine onay verilmiş ve NATO ittifakının üyesi sayısı 32’e çıkmıştı.

Türkiye, Vilnus zirvesinde sadece Finlandiya ve İsveç’ten taleplerde bulunmamış, diğer ittifak üyelerine de çağrıda bulunarak PKK/PYD başta olmak üzere terör örgütleriyle mücadele konusunda ittifak ruhuna göre hareket edilmesini ve gerekçesi ne olursa olsun terör örgütlerinin desteklememelerini istemişti. Ayrıca, bazı müttefiklerin örtülü de olsa Türkiye’ye karşı silah ambargosu uyguladığını dile getirerek bu uygulamadan vazgeçilmesini talep etmişti.

Yine bu zirve marjında yapılan görüşmelerde ABD tarafı, Türkiye’nin F-16 talebi konusunu Finlandiya ve İsveç’in üyeliğinin onaylanmasıyla ilişkilendirmiş ve Türkiye’nin onayından sonra gerekli adımların atılacağını açıklamıştı.

Türkiye’nin, İsveç’in üyeliğini de onaylamasının ardından ABD yönetimi de Türkiye’nin talep ettiği F-16’ların satışı konusunda kongreyi bilgilendirerek onay sürecini başlatmıştı.

Nihayetinde, kongreden herhangi bir itiraz gelmemiş ve Türkiye’nin talep ettiği 40 adet F-16 Blok 70 uçak ve 39 adet modifikasyon kitinin satışı onaylanmıştır.

Türkiye’nin Vilnus’ta dile getirdiği itirazlardan biri de Kürecik Radar İstasyonu ile katkı sağlanan NATO’nun, balistik füze koruma kalkanından yararlanılamaması idi. Hatta bu konuda daha önceden hissedilen tehdit nedeniyle ABD’den Patriot füzeleri talep edilmiş ve bu istek karşılanmayınca da Rusya’dan S 400 Hava Savunma Sistemleri alınmıştı. Dolayısıyla ittifakın bu konuda bir adım........

© Diriliş Postası


Get it on Google Play