Doğu Akdeniz’de Türkiye’ye karşı kurulan tuzağın adı: GKRY–Lübnan anlaşması
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile Lübnan arasında imzalanan deniz yetki sınırlandırma anlaşması, masum bir diplomatik metin değil; Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi masa dışına itme girişiminin yeni halkasıdır.
Ankara’nın sert yanıtı da bu yüzden gecikmedi:
“Bu anlaşma, Kıbrıslı Türklerin haklarını gasp etmeye yönelik düşmanca bir adımdır.”
Bu imza, bölgedeki dengeleri doğrudan hedef alan bir hamledir ve Türkiye bunu asla kabul etmez.
1) KIBRIS’IN TAMAMINI TEMSİL ETTİĞİNİ İDDİA EDEN GKRY’NİN YOK HÜKMÜNDEKİ İMZASI
GKRY’nin tüm adayı temsilen anlaşma yapması uluslararası hukuk açısından sıfır meşru yetkiye sahiptir.
Kıbrıslı Türkler egemen bir halktır; Doğu Akdeniz’de eşit hak sahibidir.
Bu anlaşma,
Rum tarafının yıllardır sürdürdüğü
“Türkleri dışla – olmayan bir devletmiş gibi davran – enerji masasında yer kap”
politikalarının yeni bir sahnelemesidir.
Ankara’nın tavrı nettir:
Bu bölgede Kıbrıs Türklerinin hakkını yok sayan hiçbir hattı tanımayız.
2) LÜBNAN’IN ANİ İMZA TERCIHİNİN ARDINDAKİ GÜÇ: ABD–İSRAİL EKSENİ
Bugün Lübnan kendi iradesiyle hareket etmiyor.
Bunun arkasında iki aktör var:
* ABD
Hizbullah’ı ekonomik olarak çökertmek isteyen Washington,
“Güneyde ekonomik bölge kurun, enerji gelirine kavuşun” mesajıyla
Lübnan’ı GKRY’ye yaklaştırıyor.
2006’dan bu yana Lübnan’a verdiği 3 milyar dolarlık askeri destek, baskının boyutunu gösteriyor.
* İsrail
Hizbullah’ı sınırdan sökme hedefiyle suikastlar, hava saldırıları, sınır ötesi operasyonlar yürütüyor.
Bu anlaşma, İsrail’in yıllardır kurmaya çalıştığı
“Lübnan’ı hizaya sok – Doğu Akdeniz’i kendi çıkarına göre çiz”
stratejisinin tam içine oturuyor.
Kısacası bu imza,
Lübnan’ın değil, İsrail–ABD ekseninin attığı bir imzadır.
3) DOĞU AKDENİZ’DE TÜRKİYE’YE KARŞI ENERJİ BLOKU YENİDEN HAREKETE GEÇTİ
Doğu Akdeniz’in enerji haritası yıllardır aynı oyunu sahneliyor:
. GKRY–İsrail–Mısır–Yunanistan hattı
→ Türkiye’yi dışlayan yapay bir “güvenlik ve enerji ekseni” inşa etme çabası
. AB’nin kör Rum yanlısı tutumu
→ GKRY’ye cesaret veren siyasi kalkan
. Yunanistan’ın maksimalist “harita mühendisliği”
→ Türkiye’yi kıyıya sıkıştırma girişimi
Lübnan’ın yeni anlaşması, bu eksene yeni bir taşeron ekledi.
Ama gerçek değişmiyor:
Doğu Akdeniz’de en uzun kıyı şeridine sahip Türkiye olmadan hiçbir denklem kurulamaz.
Kurulsa da sahada uygulanamaz.
4) BU ANLAŞMANIN ASIL HEDEFİ TÜRKİYE’DİR
Bu hamleyle amaçlanan:
* KKTC’nin kıta sahanlığını budamak
* Türkiye’nin enerji denklemindeki ağırlığını azaltmak
* Ankara’yı Doğu Akdeniz’den izole etmek
* İsrail ekseninin önünü açmak
* GKRY’yi bölgesel aktör gibi göstermek
Ancak bu planın tek bir engeli var:
Türkiye Cumhuriyeti Devleti.
5) ANKARA’NIN TAVRI: MASADA DA SAHADA DA KIRMIZI ÇİZGİ
Dışişleri Bakanlığı’nın mesajı diplomatik bir uyarı değil;
jeopolitik bir kırmızı çizgidir:
“Kıbrıslı Türklerin hakları yok sayılamaz. Bu anlaşma tanınmayacaktır.”
Bu, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki askeri-stratejik pozisyonuyla tamamen uyumludur.
Türkiye, NAVTEX, sondaj, MEB (Münhasır Ekonomik Bölge) ve deniz yetki haritalarıyla sahada fiilen belirleyicidir.
Bugün atılan bu imza, sahada Türkiye’nin karşısında durabilecek güce sahip değildir.
Kâğıt üzerinde çizilen hatlar, Mavi Vatan’ın gerçekliği karşısında yok hükmündedir.
**
DOĞU AKDENİZ YENİDEN ISINIYOR…
VE TÜRKİYE BU OYUNU YİNE BOZACAK…
GKRY–Lübnan anlaşması, bölgedeki jeopolitik satrançta Türkiye’ye karşı oynanmış yeni ama zayıf bir hamledir.
Bu hamle;
✓ ne KKTC’nin egemen haklarını,
✓ ne Türkiye’nin Akdeniz’deki jeopolitik ağırlığını,
✓ ne de Mavi Vatan doktrinini değiştirebilir.
Ankara’nın mesajı nettir:
“Türkiye’siz Doğu Akdeniz olmaz.”
Bu gerçek değişmeyecek.
/////||||||| /////||||||| /////||||||| /////||||||| /////|||||||
MUHALEFET İMRALI TUTUMUYLA TARİHİ BİR FIRSATI KAÇIRDI..
VE KENDİNİ SÜRECİN DIŞINA........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein