Akılcı, tarihî görev ve gerçekçi çizgi
Ülkelerin ve toplumların tarihinde ve talihinde, derin kırılmalar, savrulmalar ve buna bağlı tercihler daima olagelmiştir.
Hele ki bu coğrafya Avrasya bünyesinde yer alıyorken, böylesi gelişmelerin daha sık yaşanması kaçınılmazdır.
Nitekim, Kırım Yarımadası’nın kadim halklarından Kırım Tatarları da süreç ve gelişmelere kıyasla, belli kavşaklarda, kendilerini aşan gelişmelerle eşdeğer sosyolojik gerçeklerle baş başa kalmıştır.
XX. Yüzyıl ve günümüz koşullarında, bu tespitle bağlantılı olarak üç önemli sosyo-politik eşiği değerlendirmek ve halkını vurgulamak esastır.
Bunlardan ilki, 1917 Ekim Devrimi'nden sonra şekillenen kaotik ortamın ardından muhatap olunan ilk akılcı ve gerçekçi tercihtir. Bu tercih, en kısa ve anlaşılır şekilde şu motto çerçevesinde değerlendirilebilir: Kısa süren bağımsızlık denemesinin ardından, o günün vatan hadimi (Hadim – kelimenin tam anlamıyla koruyucu) ve kader arkadaşı olan iki yoldaş: Numan Çelebi Cihan, kısa yaşam öyküsünde, o günün koşullarında en keskin talebin temsilcisi olarak, toprak temelli talepleri öne çıkaran bir programın sözcüsü olmuştur.
-Numan Çelebi Cihan
Ne var ki yol arkadaşı, yakın çevresinin ifadesiyle “Cafer Ağabey” veya “Cafer Ağa” (Cafer Seyidahmet Kırımer), reel-politiği sadece bölgesel değil, küresel düzeyde özümseyerek önce diasporaya intikal etmiş, akabinde ise Kırım’ın geleceğine ilişkin, günümüz koşullarında dahi cazibesini koruyan çok özel bir projeyi hem dile getirmiş hem de bu projeye uygun esaslı bir tanım yapmayı tercih etmiştir.
-Cafer Seydahmet Kırımer
Bu anlayış ve yaklaşımın en nezih ifadesi “Kırım........
© Dikgazete.com
