menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

MI6’in Yeni ‘C’si: Blaise Florence Metreweli ve İngiltere’nin 'Gölge Savaşları'ndaki yeni dönemi!

19 5
23.09.2025

“İngiltere’yi Çin ve Rusya’dan korumakla görevli, Gürcü kökenli ve İngiliz eğitimli genç bir kadının, uluslararası istihbarat dünyasının en güçlü figürlerinden biri haline nasıl geldiğini öğrenmek istiyorsanız, bu satırları dikkatle okuyun.”

İngiliz istihbarat tarihinin en dikkat çekici gelişmelerinden biri, 116 yıllık MI6 tarihinde bir kadının başkan koltuğuna oturması oldu. Blaise Florence Metreweli, sadece teşkilatın 18. başkanı değil, aynı zamanda modern istihbaratın dijital dönüşümünün simgesi olarak öne çıkıyor. Ancak onun hikâyesi salt bir terfi değil; karmaşık aile kökenleri, sahadaki riskli operasyonları ve uluslararası temaslarıyla Britanya’nın gölge savaşlarının merkezine yerleşmiş bir figürün portresi.

Metreweli ailesi, Avrupa’nın karanlık tarihinin izlerini taşıyor. Biyolojik büyükbabası Constantine Dobrowolski, Polonya kökenli bir toprak sahibi ailesinin üyesi olarak Chernihiv bölgesinde doğdu. II. Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyası adına çalışan Dobrowolski, kayıtlara “Ajan No. 30 / Kasap” olarak geçti; Yahudilerin imhasına ve Sovyet vatandaşlarının infazlarına katıldığı, belgelerde yer aldı. Ailenin Polonya’daki toprakları, 1917 Devrimi sonrasında ellerinden alınmıştı.

Savaşın ardından babası Constantine Jr. ve annesi İngiltere’ye göç etti. Üvey büyükbabası David Metreweli, Gürcü kökenli bir girişimci olarak ailenin yeniden yapılanmasını sağladı. Londra’da ev sahibi olmalarını ve Constantine Jr.’ın Oxford ile Cambridge eğitimini finanse etmelerini sağladı. Blaise, bu karmaşık geçmişin gölgesinde yetişti; hem tarih bilinci hem de çok kültürlü bir perspektif kazandı. Çocukluğunun bir bölümünü Hong Kong’da geçirmesi, onun uluslararası ilişkilerde hızlı adaptasyon yeteneğini besledi.

Cambridge Üniversitesi Pembroke College’da antropoloji okuyan Metreweli, akademik başarısının yanında sportif alanda da dikkat çekti. Kadınlar kürek takımında yarıştı, 1997 Kadınlar Mavi Tekne Yarışı’nda birincilik kazandı ve May Bumps yarışlarında takımıyla zafer elde etti. Kürek, onun için sadece bir spor değil; stratejik düşünce, disiplin ve takım ruhunun simgesi oldu. Bu özellikler, gelecekteki istihbarat operasyonlarında hayatî önem taşıyacaktı.

1999’da MI6’e katılan Metreweli, kısa sürede dikkat çekti. Avrupa ve Orta Doğu’daki saha görevleri, onun kültürel hassasiyetini ve stratejik zekâsını pekiştirdi. 2000-2003 yılları arasında Dubai’de İngiliz Dışişleri ve Milletler Topluluğu Ofisi’nde çalıştı, ardından MI6’nın Orta Doğu ofisinin başına geçti. Afganistan ve Irak operasyonlarına destek verirken, İngiltere’nin kritik istihbarat bağlantılarını sahada inşa etti.

MI5’te direktör düzeyinde görev aldı; 2021’de Düşman Devletler Karşı İstihbarat Başkanı olarak “Director K” unvanını aldı. Burada Rusya ve Çin’i öncelikli tehditler olarak değerlendirdi ve İngiltere’nin modern istihbarat stratejilerini yeniden şekillendirdi.

2025 Haziran’da MI6 Teknoloji ve İnovasyon Genel Müdürü (“Q”) oldu. Görevi, ajanların kimlik güvenliğini sağlamak ve Çin’in biyometrik gözetim sistemleri gibi modern tehditlere karşı çözümler geliştirmekti. Bu dönemde MI6 üst yönetiminin çoğunluğunu kadınlar oluşturuyordu; Metreweli, hem lider hem de rol model olarak öne çıktı.

2022’de Financial Times’a verdiği röportajda, “çocukluğundan beri casus olmak istediğini” dile getirdi. Kariyerinin her aşaması, stratejik zekâ, kültürel anlayış ve teknoloji odaklı içgörüyü birleştiriyor.

2024’te İngiliz dış politikasına katkılarından dolayı St. Michael ve St. George Nişanı ile ödüllendirilen Metreweli, 2025 sonunda Sir Richard Moore’dan görevi devraldı. Böylece MI6’in 18. başkanı ve tarihindeki ilk kadın “C”si oldu.

Öncelikleri şunları kapsıyor: Devlet sırlarının korunması ve sızdırılmaların önlenmesi, Personelin güvenliği, suikast ve sabotaj tehditlerine........

© Dikgazete.com