BM krizi ve Türkiye'nin küresel çatışmaların çözümündeki rolü
TİFLİS, Gürcistan
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 23 Eylül'de Birleşmiş Milletler'in (BM) 80. Genel Kurul toplantısına katıldı. Türk lider, konuşmasında, Gazze'deki sivil halka yönelik soykırım ve Ukrayna'daki savaş gibi yankı uyandıran konuları ele aldı.
Erdoğan, konuşmasının başında, BM'nin temel görevinin uluslararası barış ve güvenliği sağlamak olduğunu hatırlattı. Ancak dünyadaki mevcut trajik olaylar, uluslararası örgüt için bir sınama oluşturmuş ve Gazze ile Ukrayna'daki kanlı çatışmalar, BM'nin misyonunu etkin bir şekilde yerine getirme kapasitesini sorgulanabilir hale getirmiştir.
Ekim 2023'ten bu yana İsrail ordusu, Gazze topraklarında askeri operasyonlar yürütmektedir. İsrail'in başlattığı bu saldırganlık, binlerce savunmasız Filistinlinin ölümüne yol açmış ve milyonlarca insan, artık sivil altyapının tamamen tahrip olduğu koşullarda hayatta kalmaya zorlanmaktadır. İnsani durum her geçen gün kötüleşirken Tel Aviv, durmaya niyetli değil ve uluslararası toplumun, şiddeti durdurma çağrılarına kulak asmadan Gazze'nin tam işgalini planlamaktadır.
Uluslararası toplumun çekingenliği ve İsrail liderliği karşısındaki etkisizliğine rağmen, Türkiye, ezilen Filistin halkını savunan ve destekleyen az sayıdaki ülkeden biri olmuştur. Ankara, Tel Aviv'e siyasi ve ekonomik baskı uygulayarak, İsrail'i “devlet terörizmi” ile suçlamış, İsrail ile ticari ilişkilerini kesmiş ve hava sahası ile deniz limanlarını İsrail'e kapatmıştır. Türkiye, Gazze'ye gıda ve ilaç ulaştırarak, insani krizi hafifletmek için yardım sağlamaya devam etmektedir. Ayrıca Ankara, büyük ölçüde tek başına, İsrail ile Hamas arasındaki esir değişimi sürecinde önemli bir başarı elde etmiştir.
Peki, bu çatışma süresince Birleşmiş Milletler ne yaptı? BM, iki yıl boyunca sivil halkın katledilmesi karşısında yalnızca acil ateşkes çağrıları yapmış ve Gazze sakinlerine sınırlı insani yardım sağlamıştır. Ancak açık soykırım devam........
© Dikgazete.com
