Bunu 4 ana grup altında toplayabiliriz.

1- Hükumet (Devlet)

2- Belediyeler

3- Vatandaş

4- Medya

Bunlara sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, diyanet vb. de ekleyebiliriz…

Ancak;

Konu dağılmasın diye bu dört ana grubun deprem öncesi ne yaptıklarını…

Daha doğrusu;

Görevlerini yapıp yapmadıklarını İstanbul özelinden bakalım.

Çünkü;

Allah korusun İstanbul’da olabilecek yıkıcı bir deprem, bugüne kadar olmuş hiçbir depreme benzemeyecektir.

AK Parti hükumeti, İktidara geldiği ilk günden itibaren kamuya ait okul, yol, köprü ve hastane gibi binaların depreme karşı mukavim olması için çalıştı. Bunun sonucunda bugün okullarımızın yüzde 90’ı, hastanelerin yüzde 79’u, yurtların yüzde 94’ü depreme dayanıklı hale gelmiş bulunmaktadır.

Bundan başka depreme karşı alternatif yollar yaparak, köprü ve viyadükleri güçlendirerek, deprem anında olacak kaosu önledi.

Nitekim;

23 Nisan’daki depremde, anında yollar kilitlendiği halde,

Kuzey Marmara otoyolu ve bağlantı yolları yemyeşil bir şekilde hizmet vermeye devam etmiştir.

Ayrıca…

…Ayrıca;

Hükumet vatandaşların evlerini dönüştürüp sağlam hale getirmesi için 2012 yılında Kentsel Dönüşüm Yasası’nı çıkardı.

Bütçeye büyük bir yük getirmesine rağmen, AK Parti hükumeti bu yasayı çıkardı.

Daha sonra;

6 Şubat K. Maraş merkezli iki yıkıcı deprem art arda gelince hükumet bu sefer ikinci ve çok büyük bir fedakârlıkta bulunarak “Yarısı Bizden” kampanyasını başlattı.

Buna göre;

Riskli yapılarda oturan vatandaşlara 700.000 TL hibe,

700.000 TL de binanın bitiminden itibaren ödenmek üzere 2 yıl ödemesiz, 1 yıl faizsiz, geri kalan yıllarda merkez faizinin yarısı olmak üzere cem’an (toplam) 10 yıla uzanan bir destek paketini........

© Dikgazete.com