menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Müşriklere rahmet okumak!..

25 1
14.06.2025

Birisi yazdı ki; “Tanıdığınız herhangi bir hocaya veya şeyhe şöyle deyin; içinde namaz, oruç, hac, başörtüsü, sevap, günah, cennet, cehennem geçmeden 10 dakika dinden bahsedebilir misin?

Geçtiğimiz yıl da, Toprak Hattı Grubu adı altında çalışmalar yapan ilahiyatçı akademisyenler şöyle bir açıklama yaptılar: “Mekke müşrikleri de dahil olmak üzere hiçbir müşrik toplum, Allah’a şirkte çıtayı bu gafil tarikatçılar kadar yükseğe çıkarmamıştır!..”

Birinciye; ‘Hocaya başka ne soracaksın?’ diye cevap yazan ve hoca ile şeyhlerine kurban olması gerektiğini belirtenlerin neredeyse tamamı küfür ve hakaretin ardından, onun/yazanın kafir olduğu hükmünü verdiler!..

İslam’ın gerçek anlayışının peygamberden sonra bozulmaya başlaması; sonraki dönemlerde ayrışmalar, mezhepler, Emevi anlayışı, Abbasilerin İslam’ın estetiğine bakması ve tarikatların ortaya çıkmasıyla daha çok insanların ilgisini çekecek keramet(!) türü konular ve ezberler ortaya çıktı!

İkinci açıklamaya çok cevap veren olmadı çünkü onlara göre ‘Nakşibendi’ tarikatının kurucusu Hz. Muhammed(!)’di; tarikatlara söz söyleyenler zaten kafirdi ve Bahaddin Nakşibend başta olmak üzere tüm tarikat şeyhleri o kafirlere hesap soracak, cehenneme atmadan önce analarını belleyeceklerdi! Halid Bağdadi tek başına onlara yeterdi!..

Bu kadar büyüklerin ve hele hele Abdülkadir Geylani gibi Azrail’i tokatlayan ve Allah’ın, ‘Geylani diyorsa ben bir şey yapamam’ dediği bir zata, Allah zaten karışamaz(!) ve onlara itaat ederdi!..

Zaten Allah’ın, ‘onu bana bırakın’ dediği ve ‘özel olarak ben ilgileneceğim’ diye vahiy gönderdiği bir müşrik olduğu için, 2012 yılından beri onunla meşgul(!) durumda olabilirdi!..

Esasen günümüzde, Mekke cahiliye müşrikleri döneminde alışılagelmiş ve yadırganmayan bir hayatın ötesine geçilmiş olmasını kimsenin umursamadığı gibi, siyaset ve din konusunda yetkisi olanların da, bunlara müsamaha göstermesi, ortamı normalmiş gibi bir havaya sokmuş durumda!

Böyle bir hayatın içine girmektense mağaraya çekilip, düşünen bir Muhammed’e de günümüzde yer olmadığı için artık rahat bir şekilde hareket edildiği gibi; peygamberin de yaşadığı cahiliye dönemini aşan bir zamanda, düzgünce yaşamak isteyenlerin tavır, tavsiye ve soruları da havada kalırdı!..

Günümüz şartlarında din anlattığını, Müslüman olduğunu hatta hoca ya da şeyhlik makamında bulunduğunu söyleyenler hem mağdur, hem kendilerinden başkasına düşman hem de kadın, özellikle seks üzerinde dönüp duruyorlar!

Cennetin bir kısmının kahvaltı salonu, bir kısmının meyhane, bir kısmınında genelevi olarak görülüp, anlatılması, dinin özünden daha çok ilgi görmeye başladı!..

Din alimi görülen, din tüccarı hurafecilerin uçmalı/kaçmalı hikayeleri, gavsın depremle konuşup, depreme ‘dur’ demesi ve depremin, ‘durmakla emrolundum’ diyerek durması; müritleri kibrit kutusunda cennete götürecek olması; Mekke’de mangal yaparken, mangal........

© Dikgazete.com